Ayşe Sevim Şiirleri - Şair Ayşe Sevim

Ayşe Sevim

Beni yanlış ağacın altına gömdüler
bir hayvan mezarlığında çürüyorum

körleri korkutan bir karanlıkla dağlanıyor gözlerim
tövbe ordusu dudaklarımı kılıçlarıyla temizlemeden öldüm
çünkü öldüm

Devamını Oku
Ayşe Sevim

böcek ilacı “içimizden geçenleri” öldürür mü, demiştin
sahildeydik,
havaya zıplayan sokak dansçılarını martılar yiyordu
hayatın cüzdanındaki fotoğrafını gösteriyordun bana
bak diyordun nasıl da kargacık burgacık çıkmışım
yeni eve taşınırken kamyondan düşen bir eşyaya bakıyorduk halbuki

Devamını Oku
Ayşe Sevim

dün bacağımdan vurdum kendimi
“raf ömrünüz zaten bitmişti” dedi markette çalışan oğlan
ikimizin fotoğraflarını verdiler serumla bana
kanımda yüksek dozda “göğe bakmak istiyorum” buldular
annem küveti ay ışığıyla doldurup yıkamıştı beni
babam ölüydü dört yıldır

Devamını Oku
Ayşe Sevim

sesine kına yakmışsın görüşmeyeli
kurşungeçirmez camdan yapılmış gözlerin kırılmış
kaç sene geçti kaç ışık yılı?
aramızdaki yer altı tünellerinde kaybolmuştum ben
sana doğru elimde krokilerle yürüyordum
omzumdan yukarısı ağlamaktan silinmişti

Devamını Oku
Ayşe Sevim

yorgunluktan yaratılmış bütün kızlar
kat kat kestirip kuaförde kabuslarını
ay ışığından rujlar sürüyorlar
dünyanın jelatinini açmadan yaşlanıyor hepsi

gece bu şarkıyı giyin, cebine doldur konuştuklarımızı

Devamını Oku
Ayşe Sevim

bir uçurtmaya tutunup gitmiştin buradan
belki de ben gitmiştim
kimsenin Fatiha bilmediği bir köyde ölmüştüm
“benim var olmadığımı” söyleyen hasta bakıcıyı
elindeki nehirle boğmaya çalışmıştın sen de

Devamını Oku
Ayşe Sevim

topraklarınız ayaklarımı terk etti
şımarık çocuk gibi hata duvarına tırmandığımda
insanın yaratıldığı toprağı
çamur sanan bir kavimle yaşamak zorunda kaldım
havva da yaratılmasaydı
nasıl sızlardı kaburgaları insanın

Devamını Oku
Ayşe Sevim

Bazı insanların hayatlarının ortasına kaderleri bomba gibi düşer.

*

Henüz aşk ona tokadını atmadı. Aşk Dostoyevski’nin acıya hazır hâle gelmesini bekliyor. Aşk, kafası karışık bir entelektüele değil, acıyı yüz hatlarına yedirin bir adama nefesini üflemek istiyor.

Devamını Oku
Ayşe Sevim

gök gürültüsünün ona dokunmak istediğine inanıyordu
karda yürürken çıkan sesin kendisiyle konuştuğuna
ve yılanların dilini anladığına
yüz yıl önce kaybolmuş bir anının
bir çukura saklanıp onu beklediğine
yağmurda ıslanmış bir öğle vaktini

Devamını Oku
Ayşe Sevim

garsona
“çocukluğuma dönmek istiyorum” sipariş ediyor herkes
herkes naylon kelimelerle konuşmaktan yorgun
herkesin parmak izine bak: “herkes”
yan masada anıların başında nöbet tutmaktan bıkan adam
bir dilenciye sadaka olarak veriyor onları

Devamını Oku