Gökyüzü kadar sonsuz.
Galata kadar yalnız.
İstanbul kadar kalabalığım...
Sonu olmayan hayallere hiç dalmamıșım gibi, sonu görünmeyen yollar korkuturdu beni...
Küçükken hayallerim büyüktü.
Büyüdükçe küçüldü.
Dar dünyalara sığmaya çalıştım, dar hayallere.
Kendimi aradım bir süre bulamayacağım yerlerde.
Ve bunalacağım yerlerde.
Gülmeyi unuttum bazen.
Siz hiç, hiç oldunuz mu?
Kimsenin önemsemedigi.
Adeta yere atılmış bir mendil gibi.
Yanından geçenlerin bile görmediği.
Siz hiç görünmez oldunuz mu?
Eli yüzü toz toprak içinde.
Papatyayı neden çok severdik?
Ve neden en çok ona zarar verirdik?
Seviyor sevmiyor diye alırdık canını.
Acımadan, sormadan
Zarifliğine aldırmadan.
Beyazlığını sarıya çevirirdik.
Mutluluk nerde kaldı?
Hangi durakta unuttum?
Gerçek seven var mıdır hala?
Gülümsemeler bile yalandan.
Ağlayınca insan masumlașır mı?
Akar mı kalbinin kiri?
Yağmur yıka şehrin kasvetini.
Yıka kalplerin kirini.
Meleklerden haber ver bize.
Duaların kabulünden haber ver.
Huzur veren bir damla ol yağ içime...
Gecede saklı şiirim.
Șiirimde sen saklı.
Hatrımda şiir,
Kalbinde sen kaldı.
Gece oldu kalbin sokaklarında.
Yandı ay lambaları.
Hayat bilinmezliğe akan, görünmez bir yol.Yolda olduğunu unutan bizler,görünmezliğe aldanıp,boğuluyoruz bilinmezliklerle.
Balıklarla sohbetini,
martılarla ekmeğini bölüşen,
mavi hayallere giden
küçük bir tekneydi yüzümü güldüren.
Oysa siyaha dönüyordu mavilerim.
Ölüyordu can çekişen balıklar.
çok güzel şiirler maşallah maşallah
çok güzel şiirler maşallah maşallah