İstanbul-Viyana-İstanbul...
Issız bir harfi tutup kaldırınca
Elinden, öksüz cümlelerin
Acısı yüzüne vurur, ağla-ma-
Ya-l- varır sahilde yalnız sözler
Rengarenk yosunlar dalgalanır
Uzak ENGİNLERin sesi-ni- çalıyordu
çalgıcılar ışık hızıyla yürüdüler
suyun üstünde peygamber edası
ıslak gözlerinde TUZAKtı
denizkızlarının kızıl şarkıları
Güz yumuşak yürür bazı
yıl, kapkaranlık bir susuşta
açar vahşi krizantemler ,
badem çiçeklerinin- yüzüne
bir ah düşer,
-cam kırıklarından geçerken-
Bir şey kaybettim aklımın ucunda
Belki bulurum diye rem
Belki bir tüy şeytan
Soldan yürümeyi adet edinmiştim
Parke taşları hesap sormazdı nitekim
Bu huysuz ve düzensiz ve zor-lu- koşuda
Öğrendiğim yeni laflarla hayattan
bir şiir yazdım sana tüm o şeyleri
- ben günümü kaybettim-
diye yaz bunu da..
Ne çok yalanmış meğer yüzün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!