Sonbaharım tuttu,
Üşüyor yüreğim.
Bulut yüklendim yine
Döküldü yapraklarım
Ayrılık yüklendim yine.
Unuttum
Ayları, günleri,
Sözleri, heceleri
Kimi sevdiğimi
Unuttum vesselâm.
Bir sevda tolkunu vurdu kıyımıza
Güneşten bir salkım düşürdü ömrümüze
Çiçek çiçek açtırdı yüreklerimizi
Kadehlerce sarhoş etti bedenlerimizi.
(1998)
Dördüncü cemre yüreğe düşermiş
Bir düştü mü kalkmayı bilmezmiş
Sularda yanar,
Ateşlerde donarmış.
Çiçeğe durmuşken erik dallarınca
Gidiyor sevilenler tek tek
Yüreğim sanki yeni bir aşka gebe
Duyuyorum ayak seslerini.
Dalgalar huzurla seriyor köpüklerini göğsüme
Tuzu yakmıyor artık yaramı
Yıkıldı mı sırça köşkler, saraylar
Artık kıyıya vuruyor alevden dalgalar.
Yüzlerde kızıllığı hüznün, öfkenin
Görünmüyor aynalar...
Nerede o güvercinler:
Kocaman açılmış bir kırmızı gül
gibi duruyor
yüreğimin tam ortasında
bu aşk.
Kokusu sarmış tüm evreni
Ne nergis kışı,
Döndüm durdum
Semazenler gibi sabaha dek.
Döndükçe duruldum
Durdukça vuruldum
Yeniden doğdum
Yeniden doğdum.
Bu güz zamanları,
Bir yorgun kanat vurur yüreğim.
Sarı gölgelerinde hüzün bahçelerinin
Dolanır durur.
Anılar toplanır,
Bir parça huzur diye inleyen bu yürek
Hayyâm'ın şarabından mı içse gerek?
Ölümü kurtuluş sanma ey can!
Huzur da huzursuzluk da ruhunda olsa gerek.
Ruh ki bize tattırır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!