Ayşe Nur Takak Şiirleri - Şair Ayşe Nur ...

Ayşe Nur Takak

Uyandı. Masanın üstündeki saate baktı. 04:40. Derin bir nefes verdi. Kan ter içinde kalmıştı yine. Rüyalar yakasını bırakmıyordu. Yine aynı rüya, yine gülümseyen bir yüz vardı karşısında. Kalktı. Mutfağa gitti. Önce biraz pencereden dışarıyı izledi. Yanan sokak lambalarına baktı. İçindeki acı hafiflesin diye biraz nefes alabilmek için pencereyi araladı. Nefes aldı. Ciğerlerine hava doldu ama içindeki acıyı hafifletmedi. Bir sigara yaktı. Normalde çok sigara içmezdi. Işıkları izleyerek içti. Odasına döndü sigarası bitince. Baktı uykusu gelmiyor geçti masa başına. Eline bir kağıt bir kalem aldı. Masa lambasının loş ışığı altında başladı yazmaya.
“Hayat, upuzun bir yol ve bu yolda seninle beraber yürümemiz bu hayatın bana bir göz kırpması.”
Üç ay öncesine gitti. İlk başa, yolculuğun başlangıcına. Onun fotoğrafını ilk gördüğü ana. O anda hissettiği şeyi tam şuan da da hissetti. Göğüs kafesinin tam ortasında beliriyordu. Bir an da heyecan duygusu kapladı bedenini. İçinden dedi ki “burada bir şey var.” Arkadaşına baktı gelen maillerini kontrol ediyordu o, onun yaşadıklarından bir haber.

O gece arkadaşlarıyla balkonda otururken gökyüzünü izleyip durdu gülümseyerek. Ne çok severdi şu gökyüzünü çocukluğundan beri. Seslendi birisi duymadı. Bir daha seslendiler evet şimdi döndü onlara. Durmadan gülümsüyordu aptalca. İçinde çok büyük bir merak duygusu vardı. Ertesi sabah erkenden uyandı. Kasım ayı ilk defa bu kadar güzel geldi gözüne, ruhuna.

Devamını Oku