Bir tek seni sevmiştim Ayşe’m
Bir tek sana sevdalanmıştı bu deli gönül…
Hatırlıyorum da,
Tatlı bir hüzün sarıyor dört bir yanımı,
Hatırlıyorum da,
Ah çekiyorum kaderin cilvesine Ayşe’m
Ama yanlış anlama, isyan etmiyorum,
Sadece keşkeler var hayatımda,
Ne yapayım unutamıyorum işte…
Sen benim gençlik yıllarımı süsleyen yıldız gibiydin Ayşe’m
Sen benim ilk kalp atışlarımı hissettiğim anım,
Sen benim ilk acım,
Sen benim ilk defa gözlerinde kaybolduğum,
Sen benim ilk defa adını koyamadığım masum yanımdın Ayşe’m…
Yıllar çabucak geçiyor Ayşe’m
Çabucak geçiyor…
Ne gençlik kalıyor, nede gençlik aşkları…
Senden şimdi geriye kalan bir gül var sadece,
Seninle birlikte dalından kopan…
Adını Ayşe’m koyduğum…
Hani bir pazar akşamı görücü gelmişlerdi ya sana,
Hani baban çok istedi diye ‘’Sen nasıl dersen baba’’ demiştin…
İşte Ayşe’mi dalından ta o zaman koparmıştım…
İşte o zaman ne olur kopma Ayşe’m
Ne olur benden kopma Ayşe’m diye hıçkıra, hıçkıra ağlamıştım…
Görücü alayı kornalarıyla geçerken evimin önünden,
İlk defa fakirliğin gözü kör olsun demiştim Ayşe’m…
Sanırım ilk defa o zaman isyan etmiştim.
Evet, Ayşe’m… İlk defa o zaman isyan etmiştim…
Allah af etsin…
Hiç unutmadım hayat bilgisi dersini Ayşe’m
Hiç unutamadım…
Sen cam kenarında önden ikinci sırada,
Bense orta tarafta, hemen sağ çaprazında üçüncü sırada oturuyordum…
Hiç unutamadım Ayşe’m…
Çünkü ilk defa o gün seni ne çok sevdiğimi anlamıştım…
Çünkü ilk defa o gün sana baktığımda heyecan kaplamıştı tüm bedenimi…
Şimdi biliyor musun?
Ayşe’m on iki senedir bir kitap arasında yaşıyor,
Kitabımın ismi Hayat Bilgisi,
Ne halde bir görsen şimdi…
Acaba diyorum Ayşe’m
Acaba diyorum…
Ben her yalnız kaldığımda o malum kitabımı çıkartıyor,
Adını sen koyduğum gülü alıyorum elime,
Ve senli geçmiş yılları yâd ediyorum…
Ayşe’m diyorum,
Geçmişim diyorum,
Gökteki güneşim,
Gecemin yıldızı diyorum…
Bir gün olsun, bir gün olsun seni bu kadar çok sevdiğimi biliyorken,
Sadece bir gün olsun Ayşe’m
Sadece bir gün olsun aklına geliyor muyum?
Yine hüsranlı bir gecenin sabahında,
Evet, Ayşe’m, yine hüsranlı bir gecenin sabahında,
Koynumda yıllanmış şarap gibi,
Yaprakları solmuş,
Bedeni çürümüş,
Boynu bükük bir gül ile uyandım…
Adını Ayşe’m koyduğum…
Şimdi gidiyorum Ayşe’m,
Şimdi gidiyorum…
Bir başka hüzün gecesinde görüşünceye dek,
Seni ait olduğun kitabımın arasına koyuyorum…
Adını ‘’HAYAT BİLGİSİ’’ koyduğum…
Hoşça kal Ayşe’m
Hoşça kal…
Abdullah ÇALIŞIR
19-06-2010 (03.20)
Kayıt Tarihi : 21.6.2010 09:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Vaktiyle orta okul 2. sınıfta biz kıza sevdalanmıştım... Aynı sınıftaydık ve şiirde yazan her kelime her cümle gerçektir... on iki yıllık gül ve hayat bilgisi kitabımın arasında hala durması. yaprakları yıllardır en az 3-5 renk değiştirdiği, Ve ilk o zaman kopardığım... Hepsi tamamen gerçek... AYŞE'M Adlı şiirimi yorumlarınıza taktim ediyor, saygı ve sevgiler sunuyorum...
![Abdullah Çalışır](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/06/21/ayse-m-13.jpg)
Evet, Ayşe’m, yine hüsranlı bir gecenin sabahında,
Koynumda yıllanmış şarap gibi,
Yaprakları solmuş,
Bedeni çürümüş,
Boynu bükük bir gül ile uyandım…
Adını Ayşe’m koyduğum…
Şimdi gidiyorum Ayşe’m,
Şimdi gidiyorum…
Bir başka hüzün gecesinde görüşünceye dek,
Seni ait olduğun kitabımın arasına koyuyorum…
Adını ‘’HAYAT BİLGİSİ’’ koyduğum…
Hoşça kal Ayşe’m
Hoşça kal…
bir aşk hikayesi harika dizeler yüreğine sağlık
TÜM YORUMLAR (56)