Azap Ramazanın kızı oldu dediler
Soğuk höllüğe belediler
Dogduğunda çileydi alın yazısı
Yoktu anansının sütü
Ala inegin
sütüyle beslediler.
Ayşe anamız gibi kısmetli olsun diye
Adına ayşe dediler
Baba el kapısında azap
Sabah beş akşam sekiz çalışmakta,
kışın koyun kuzu mal,davar,
Baharda,ot, çayır
yazları ekin ekenekte
Zamanla yarışmakta
Bir yıl hasan aganın kapısında
bir yıl mehmet aganın
sekizine basınca anladı
zorlugunu süt sagmanın,
tezek yapmanın.
.
hani adını ayşe koymuşlardı
haniya bol olacaktı kısmetin
Bahtı açık kısmeti bol
Ayşe Kızı olacaktın memleketin
.
Okuma yazma netsin ayşe kız
Babası azap,
Anası ırgat
Okul onun neyine
Alfabesi olmazki
Aga kapısında yetişen beslemenin.
Beliklerine Güneşin sarısını ördü anası
Gögüslerinde Anadolu ayvası
Ve mahzun gülüşlerle buzülen dudaklarında
Kiraz meyvası.
Yaş onbeş
Başında ergenlik sevdası.
Aganın genç çobanı
Gözleri siyah’mı siyah
kömür karası
Yanakları al al
Ayşeyle yatar ayşeyle kalkar
Azap ramazanın kızıdır
uykularında gördüğü tüm rüyası
çobandır kendisi ama
Azap ramazandan neyi eksik
Çobanlıktır meslegi
Bugüne bugün altın bilerzik
Davarı suya indirirken
kavalıyla çaldıgı nagme
Akşam olup sürü
yaklaştıgında köye
Hep ayşeye seslenir ezik mi ezik.
‘’Altın saçlarına gönül bagladım
Sevdicegim beni Anla nolursun
Aşkımı kavalla seslemdiririm
Gönlüme gönlünü bagla nolursun.; ;
Ayşenin umrunda degil
Ne yanık yanık çalan kavalın sesi
Nede kendine seslenen çoban bestesi.
Ayşe hülyalarda
Ayşe başka Dünyalarda
Ayşe,aganın evinde seyretmiş dizileri
Nesine gerek çobanın ezgileri
Serpildikçe serpiliyor ayşe kız
Sarı saçlar mavi gözler bir afet
Çoban dahil tüm köy genci yanıyor
Yaş on dokuz,
Ayşe kız’ sa bir afet.
Cobanı hiç görürmü gözü
İnsan gibi yaşamı istiyor özü.
Büyük bir şeherde yaşamaktır hülyası
Babayı azaplıktan kurtarmak
Anayı ırgatlıktan
Sevdiği bir erkek olsun kocası
Birkaç cocuk
İnsan gibi yaşamaktır rüyası
Sabahın seherinde birgün
Takıyor bohçasını koluna
Atıyor kendini şeher yoluna,
Bindiği otobüsün şöförüne veriyor ilk meyvasını
Sonra kaldıgı otel katbine
Şimdi Ayşe kız otuz yaşında
Ve
Hatırlamak istemiyor ilk günden sonrasını.
Nice ilden ile atıldın
Rüyan gerçek olmadımı Ayşe kız
Nice hal bilmeze satıldın
Hala çilen dolmadımı ayşe kız.
04.078.2004
Şeyhmus Sait AydınKayıt Tarihi : 7.8.2004 12:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Soğuk höllüğe belediler
Dogduğunda çileydi alın yazısı
Yoktu anansının sütü
Ala inegin
sütüyle beslediler.
Ayşe anamız gibi kısmetli olsun diye
Adına ayşe dediler
Baba el kapısında azap
Sabah beş akşam sekiz çalışmakta,
kışın koyun kuzu mal,davar,
Baharda,ot, çayır
yazları ekin ekenekte
Zamanla yarışmakta
Bir yıl hasan aganın kapısında
bir yıl mehmet aganın
sekizine basınca anladı
zorlugunu süt sagmanın,
tezek yapmanın.
.
hani adını ayşe koymuşlardı
haniya bol olacaktı kısmetin
Bahtı açık kısmeti bol
Ayşe Kızı olacaktın memleketin
.
Okuma yazma netsin ayşe kız
Babası azap,
Anası ırgat
Okul onun neyine
Alfabesi olmazki
Aga kapısında yetişen beslemenin.
Beliklerine Güneşin sarısını ördü anası
Gögüslerinde Anadolu ayvası
Ve mahzun gülüşlerle buzülen dudaklarında
Kiraz meyvası.
Yaş onbeş
Başında ergenlik sevdası.
Aganın genç çobanı
Gözleri siyah’mı siyah
kömür karası
Yanakları al al
Ayşeyle yatar ayşeyle kalkar
Azap ramazanın kızıdır
uykularında gördüğü tüm rüyası
çobandır kendisi ama
Azap ramazandan neyi eksik
Çobanlıktır meslegi
Bugüne bugün altın bilerzik
Davarı suya indirirken
kavalıyla çaldıgı nagme
Akşam olup sürü
yaklaştıgında köye
Hep ayşeye seslenir ezik mi ezik.
‘’Altın saçlarına gönül bagladım
Sevdicegim beni Anla nolursun
Aşkımı kavalla seslemdiririm
Gönlüme gönlünü bagla nolursun.; ;
Ayşenin umrunda degil
Ne yanık yanık çalan kavalın sesi
Nede kendine seslenen çoban bestesi.
Ayşe hülyalarda
Ayşe başka Dünyalarda
Ayşe,aganın evinde seyretmiş dizileri
Nesine gerek çobanın ezgileri
Serpildikçe serpiliyor ayşe kız
Sarı saçlar mavi gözler bir afet
Çoban dahil tüm köy genci yanıyor
Yaş on dokuz,
Ayşe kız’ sa bir afet.
Cobanı hiç görürmü gözü
İnsan gibi yaşamı istiyor özü.
Büyük bir şeherde yaşamaktır hülyası
Babayı azaplıktan kurtarmak
Anayı ırgatlıktan
Sevdiği bir erkek olsun kocası
Birkaç cocuk
İnsan gibi yaşamaktır rüyası
Sabahın seherinde birgün
Takıyor bohçasını koluna
Atıyor kendini şeher yoluna,
Bindiği otobüsün şöförüne veriyor ilk meyvasını
Sonra kaldıgı otel katbine
Şimdi Ayşe kız otuz yaşında
Ve
Hatırlamak istemiyor ilk günden sonrasını.
Nice ilden ile atıldın
Rüyan gerçek olmadımı Ayşe kız
Nice hal bilmeze satıldın
Hala çilen dolmadımı ayşe kız.
bugüne kadar nasıl farketmedim bu harika eseri!
sevgili abim malum bayram, misafirler yoğun,biraz dolaşmaya çıkıyoruz akşama döner dönmez ilk işim Yürüyen Merdiven'de yorumlamak üzere bu muhteşem ötesi şiirinizi yorumlamak üzere kağıda aktaracağım, naçizane bir bayram hediyesi, kabul buyurursanız eğer,
saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (1)