Bastırır duygularımı içimdeki kasırgalar
Kaybolmak istercesine bu kaçış
Ama tezatlık bu ya işte
Pazarda annesini arayan çocuk misali
Bulunmayı isteyen umarsız bekleyiş
İçimde fırtınalar kopuyor
Ama dışım elif gibi dik
Umarsız benliğimle başbaşayım artık
Mum alevi gibi bir harlanıp bir cılızlaşıyor isteklerim
Küçüklüğümün hayranlık duyduğu ben bu değilim
Kendimle savaşım ne zaman tükenecek
Bu şehir girdap olup alır seni
Saçlarından sürükleyerek öğretir doğruları
Kadeh tokuşturursun yalnızlığınla
Yoldaşın olur ay ve yıldızların ışıkları
Kendine gelirsin gecenin ayazıyla
Ayarlanır kafandaki radyonun frekansı
Tenini gıdıklayan o soğuk rüzgar
Önünde koskoca şehrin aksi
Beyninde ise saatlerdir susmayan düşüncelerin vızıltısı
Ay o karanlık ruhuna inat daha bir parlak
İçindekileri haykırmak istiyorken sadece göğe bakıp susuyorsun
Suskunlukların savaşıyor birbiriyle
Savruluyor oradan oraya bedenim
Ama ruhum hep aynı yere çakılı
Yıllar geçiyor ama ben hep aynı çocuk
O çocuk annesinin bir çift öpücüğüne muhtaç
Aşılmaz duvarlar örüyorum etrafıma
Her tuğlayla daha bir yalnızlaştığımı bile bile
Çayımı yudumlarken ağzımda kalan isli tat gibi
Yaşamaya çalışmak
Bataklıktayım sanki
Çırpındıkça çöken
İnsan çaresizliğinden utanır mı hiç
Yaşamam dediğin şeyler geliyormuş meğer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!