Bu şiirler yaktı beni hakim bey
ben suçsuzum
Islak mendillerim şahit
Ne adam vurdum ne bir kötülük gelir elimden
Şiirlere kanışım kadar büyük cürmüm
Aşıkı soruşum Bağdat'ı soruşum
Ebruli saçları olur toprağın,
Tuğçe yapraklarında kışın hayali,
Bir kelebek narinliğinde manzara,
Çöl vahası gerginliği sular,
Ve kuş özgürlüğünde bir hava,
Delirme noktası bu günler delinin,
Ağustos gelmiş de ne olmuş,
Yürek bağımı, hazan mı edecek,
O, çoktan hazandır çoktan…
Neyine sevineceğim Ağustos'un,
Her yer Şubat olduktan sonra,
Yazmayı unutturur bu ay ışığı insana,
Virgül kadar açık, nokta kadar sabit,
Kalem değil ki bu elimdeki,
Mübarek! sanki demir,
Benim berceste kelimelerim var,
Bu alemde çevirisi olmayan,
Diyorum ki, insan bir kere görünce en parlak yıldızı,
Geceye gark olmuş karanlıkta...
Bazen bulut gelse de, bilirsin ki o hep orada,
Bilirsin her şeyin yolunda gittiğini...
Eyy yıldızları bana mum tutturan Sahip (cc) ,
Binde bir gelen aklımla bazen,
Beynime dökülür sakin manzaran,
Duymuştur muhakkak herkes,
Ay ne diyor? karanlık ne diyor,
Bir ben... çoban ateşi gibi kıt kanaat,
Karanlık biraz önce buradaydı,
Biraz sızlandık çocuğum, utanma pazarı,
Ne borsa fırladı, sen ölünce, ne yas geldi eğlencelerimize,
Ne de Bodrum kahkahalarımız sustu bir an…
Çok çocuk öldü biliyorum,
Sömürü vatanlarda,
Lakin, senin o yüz üstü halin var ya,
Ağustos durgunluğumun vefası bitti,
Unuttuğum buzulları hatırlatıyor dökülen yaprakların,
Gözler yağmura hazır, hele bir şimşek çak Eylül,
En korkulusundan...
Senin yaprakların yere düşünce
Eylül mü geldi,
Yok yok… çınar ağlama,
Öyle gülden uzak, öyle Mayıs'tan ari,
Bir gül açmak ümidiyle yolculanır yapraklar,
Sen ve ben… çocukluk arkadaşı,
Okul yolunda beklerdin, hatırlasana,
Bahçeler somurtmasın, şimdi tam ölsün,
Günler uzun bitmiyor, telaş dursun,
Hasat bitti güllerde kuşlar gelsin,
Boynu bükük kalplerin fikrim hep suskun,
Bunaldım Ağustostan Eylül gelsin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!