Kalabalık vişne ağaçları
Kan püskürtürken havaya
Vişne çürüğü rujumu
Dudaklarımda gezdirdim
Gezdirir gibi bir bebeği pusetinde!!!
Gidiyorum,...
Sensiz bir eylemdir gitmek!..
"Gel" desen belki kalırım
Belki ....
Bir mektup göndersen
dağ başında açan nergisden
yapraklarını sevgime saydığım papatyalardan
sonra,
sonra Montaigne'den bahseden cümleler kursan...
Dilimde cümle hecelerin hüznü!...
Dibe çekiyor saçlarımdan
ayrık otu bataklığın!...
Tenime düşsel dokunmalar!..
Sızlıyor yirmilik dişim
Çivisi düşmüş bir çerçevenin
Yere düşen anılarını
Kalem gibi sürdük gözümüze...
İçimizde pas tutmuş bıçaklar
Kanırtarak tin'imizi
Toprak kokuyor tenim bugün
Ölü yapraklar bedenimde
Kefen mi sarmalayan vücudumu
Acı mı sızlatan yüreği mi?...
Gözyaşlarım
Huzurlu günlerin
Huzursuzluğa gebe olduğunu
Kimse söylememişti bana...
Kendim öğrendim...
Kendim öğrendim;
Yaşadığım her şehir de
Bir mayın gibi parçalandım ben;
Tesirsiz parçalar bıraktım ardımda
Meçhul cinayetlere kurban gittim
Ve dirildim her ölümümden sonra
Yeni bir sevdaya meyleder gibi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!