tütün saçağı kavun çekirdeğinde Çukurova’msın
alın terinde beni taşır mısın
elleri biraz mavi dili ısırgandan
sofra kur mendilinle bana öyle bir kur ki
beni dilimden azat et yayla kızı
portremi arıyorum.
buharlanan geçmişim eğerken kirpiklerini
üstüme
uçuk benzimi yakıyor
minik ellerin terleyen avuçlarında 'gül' sunumu
mevsim bitiriyorum.
kiralanırdı akşamdan soframın tensiz sıcaklığı
kırılgan maviliğin bendeyken
deniz'leri başkaldırırdık saçlarımızda kısacık
ve dalgasız..
duvarların cesaretini ben,gitmelerden ertelettim
frenk vahşiliğinde uyanmak! derdin..inadına
Nisan gel bana,örteyim başıma yağmuru,
ıpıslak alnımdan sil, bağışla tahammülsüzlüğümü..
maraş rüzgarıydın bana bile bile hırçın,bile bile mahçup,bile bile yeldalarda, ve ben onca yıl sonra bu gece..
uyumak mümkün mü,
açma mührümü,istesem de gidemem,
sürgünüm, Maraşlı,
yokuş aşağı garipliğim,
bu havanın dengesiyle dost sanki,
sürükleniyorum ait olmadığım kile çamura,
gülücüklerimin gözü çapaklı,
yüzlerde birikiyorum, akıyorum,
herkes ben oluyor, benim herkese benzediğim gibi...
göz ucundan
gök boyuyorum
inci renginde sert
ve mahmurca
yıkanan dokusu uysallığım
örtüsüzlüğüm
camdan şehri tarayan gözlere kıskaç
masaldan peri oluverirken düş
yongasız yağmurundan kaçak
sarnıca dolanıkken mevsim benzi yakar
mevsim olmak ya da camdan şehir
terk ettikçe özgürdür yol
rıhtımın gözlerini görüyorum bardağımın içinde, yutkunduğum tüm terk etmeler ellerimden dökülüyor, biri eksik mavi... sebepsiz gidiyorum
(Ayşe Dağlıoğlu)
dilim acıdı
dudağı yoktu kızın
teni kılıfsız
nerden başlasan
iğne iplik...
Üşürsün
dökülür korkularım gecene
Yıldırımlara düşer köklerin delişmen dalın
Yaz olur bir mevsim daha büyürüm
Karanlığın aydınlığa uzandığı vakit yeniden
Çiçekler örtünür eski sevinçler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!