ellerinde bir tutam hüzünle
çıkıp geliyorsun ansızın
yağmur avuçlarımda
bahçedeki asmalar kızıla dönmüş
saçlarında çiğ
ağaç yapraklarına düşmüş sonbahar
Leylaklar açacaklar biraz sonra
Mor,eflatun
Buram buram kokulu
Yakalarına çiçekler takmış
Yaşlı çapkınlar geçecekler sokaklardan
Yeni sevgiler yayılacak
Deli yeşi
Çılgın yeşil
Yeşil çıldırmış olmalı
Bu güzelliğe doymalı!
Dere tepe uçan yeşil
Ağladı kent bütün gece
Yükselirken insan sesleri
Karanlığın ve yıkıntıların derinliğinden
Beklerken kent sabahı,aydınlığı
Utandı kent kan kustu,kahroldu
Bir sağnak başladı yüreklerde
Kolu kanadı kırıldı
Rüzgarla yarışan tayın
Ağladı ırmaklar
Uçmaz oldu kuşlar
Dipten gelen dalgada
Öyle bir şiir yaz ki bir gün
benim için
Sözcükler coşsun
Öyle bir türkü söyle ki bir gün
benim için
Yanık olsun
Gözlerinde hüzün
Gözlerindedir aşkın nağmeleri
Gözlerin yaşar özlemi geceleri
Gözlerin yalnız
Gözlerin yorgun
Gözlerin kederli
Kaybolurken zaman bir kez daha
Denizin kucağında
Güller sarmaş dolaş keyifteler
Sarmaşıklarla
Tazelenirken doğa
Yenilendi renkler
Kentin ortasında bir eski köprü
Hatıralarla yüklü mü yüklü
Geçerken kervanlar koşardı atlar
Yıllardır söylenir hala o türkü
Kentin tepesinde bir eski kale
Keşke bir yarim olsaydı
Başını dizime koysaydı
Seviyor musun,diye sorsaydı
Yaşam orada dursaydı
Keşke kavga olmasaydı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!