Zehir ile zulüm ile,
Yandım eridim aşkın ile.
Bata çıka bir kuyuda,
Yağmur ile su ile.
Çözüm sanardım ölümü,
Ayrılığı hiç tatmamıştım.
Kor alevlerde yanmamıştım,
Çözüm sanardım ölümü.
Hiç yara almamıştım oysaki,
Yaranın kendisi olmuştum.
Bir yaşam beliriyor yüzümde,
Bu gece yüreğim yıldızların sözünde.
Güneşe sözüm vardı oysaki,
Bu gece sabahı çabuk edecektim.
Şarkılar söyleyecek,
Yeri göğü bir edecektim.
İçimde bir teslimiyet var, bırakıyorum kendimi ateşlere.
Eğiyor başımı ve yumuyorum gözlerimi.
Yana yana bu aşkın içinde saydırıyorum sözlerimi.
Ardı ardına hıçkırıklarla teslim ediyorum benliğimi.
Açtım kapılarımı sonuna kadar gir içeri güneşim.
Işığınla göz bebeklerimi büyüt, sıcaklığınla tenimi kavur.
Çölünün ortasında kalayım, göz yaşların bana su olsun.
Kana kana içip, yana yana elini tutayım.
Yağsam yağmur gibi başına
Aksam gözlerinden çiy taneleri gibi
Süzülsem yüreğinin kıyısından,
Akıp gitsem kalbinin kaydırağından.
İşte şimdi aralıyorum perdeyi ve alıyorum güneşi içeri.
Güneş ısıtıyor beni ve alıyor ruhumu iç çekişimi.
Dokunmak isterken engel oluyor ellerim buna,
Bitmek bilmeyen şu engeller neden bu kadar yakın bana ?
Onlar yükseldikçe ben çöküyorum kaldırımlara.
İlk defa bu kadar şeffaf,
İlk defa bu kadar saydam.
Her şeyiyle aynı,
Yüreğimi ilk defa görüyorsun.
Kaçmıyorsun sığınağımdan,
Korkmuyorsun ateşimden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!