Çekti gökyüzü kara örtüsünü
Yıldızlar belirdi sonsuz siyahlıkta
Gözler kapattı örtüsünü
Gözyaşları belirdi yüzünün bir tarafında
Müzik son ses, ışıklar sönük
Ağlamamak elde mi, kalbi aşka dönük
Söz veriyorum anne
İznim yok üzmeyecek kimse
Meleğim derdin ya bana
Kırmayacak kimse kanatlarımı
Eksik olmayacak yüzümdeki gülümseme
Biliyor musun anne
Şimdi buğulu gözlerle bakıyorum fotoğrafına
Ellerime batıyor kırık çerçevendeki cam parçaları
Yüreğimi kanatıyor gülüşünün bana ait olmayışı
Islanıyor fotoğrafın gözyaşlarımla
Daha karanlık sanki bu gece
Ay daha az parlak, yıldızlar sönük
Salonda tekli bir koltuk bir de masa
Rutubetli duvarda küçük bir ayna
İlaç kutuları, resimler bir de kımız
Duruyor masanın üstünde kimsesiz, yapayalnız
Nefes aldıkça ciğeri yanıyor
İzin vermek istiyorum
Rüzgarın canımı acıtmasına
Yağmurun yüzüme vurup
Gözyaşlarıma karışmasına
Sessiz bir limanda mesela
Kimsenin kimseyi beklemediği
O çöl sıcağındaki
Bir sevda rüzgarıydı o
Çarptı, fazla esti demek ki
Bulutlar karardı, yağmur yağdı
Bu kum yığınında
Bir ot çıktı, çiçek açtı
Şiirleriniz çok hoş