Sağlık sorunumuz olduğunda tercih ettiğimiz doktor Seyit Çamlı olur genellikle. Sebep elbette Türk olması, Türkçeyi konuşuyor ve anlıyor olmasıdır. Yabancı bir ülkeye geleli henüz 3-5 sene olmuş, yol,iz bilmeyen, lisanını, adetini, töresini tam olarak anlayamamış, öğrenememiş bizler için derdini kendi anadiliyle anlatmak çok önemlidir. İlaç alsam soğuk algınlığını daha rahat atlatır mıyım düşüncesiyle boş zamanıma da denk geldi gideyim dedim. Bekleme odası baya bir kalabalık, sadece Türkler değil başka ülkelerden insanlar hatta Almanlar da var. Çocuklar, bayanlar, bıyıklı bıyıklı erkekler, Türkiyeden yeni gelmiş gelinler...
Yanımda da şişmanca bir hanım oturuyor. Can sıkıcı ortamı yumuşatmak istercesine bana
-Nerelisin kızım?
diye sordu.
-Kayseriliyim teyze.
dedim.
Kendi işine bak sen sofu(?)
Namazını kıl, sevabını al
Sanane benim inancımdan
itikatımdan. günahımdan, sevabımdan?
"Hadi sen de namaza" imalarıyla
Allahım,
yüreğimi genişlet alabildiğine
Sevecek öyle çok şey var ki,
hepsi sığsın içine
Seveceğim, seveceğim,
seveceğim ölesiye...
Bu akşam gözlerim seni arayacak
Sokak, sokak
Durak, durak
Köşe bucak
Bu ümit içimde hep yaşayacak
Uzatıp elini 'haydi gel' diyeceksin
Sarıkamış'ta dondum belledim
Çanakkale'de düştüm belledim
Soma'da yüreklerim yandı
Soma'da ciğerlerim patladı
Düşmanım kim?
Niye yandım bilemedim...
Ihlamur yaprağının kenarındaki sarı çizgiyim.
Tümlenmek üzereyim.
Zamanı geldiğinde;
Betona değil, toprağa düşmektir derdim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!