Hoca camide...
Öğretmen okulda...
Abla gönüllerde...
1967-68 öğrenim yılı... Dile kolay, tam 35 yıl geçmiş aradan. O yıllardaki olaylar bir duman perdesinin arkasına saklanmaya çalışıyor. Ama nedendir bilinmez, bazı isimler, tarihler zihinlerde kaybolmamak için inatla direniyor.
Giresun Lisesi'nde öğrenime başladığım yıllardı. Edebiyat öğretmenimiz Feride Hanım ya bir yada iki derse gelebilmişti. Sonra eşi olan okul müdürüyle birlikte tayinleri çıkmıştı. Liseye yeni geldiğim için kendileri hakkındaki bilgim de yalnızca yaptığı veda konuşmasıyla sınırlıydı müdürümüzün. Söylediği birkaç söz belleğimde alçak gönüllü bir insan izlenimi bıraktı; 'Beni iyi bilen iyi bilsin, kötü bilen kötü bilsin...'.
Erik çiçek açmış da bahçenin kıyısında
Sen ona hiç bakmadan geçmişsen oracıktan
Leylek dansa durmuş da bacanın tepesinde
O baharlım laklakını durup dinlememişsen
Şakır şakır bir tren bir gece köprüsünden
Islıkla dalmamışsan gurbet türkülerine
Devamını Oku
Sen ona hiç bakmadan geçmişsen oracıktan
Leylek dansa durmuş da bacanın tepesinde
O baharlım laklakını durup dinlememişsen
Şakır şakır bir tren bir gece köprüsünden
Islıkla dalmamışsan gurbet türkülerine