Yağmurun tenine hasretinde
Göğe bulanır göz alabildiğe siyah
İçime süzülür ışıksızlığında sokakların
Sokakların
Senin sokakların...
.
Sessizliğini sulayıp gitme rüyalarımdan
Bırak solsun susuşların
Uyuyamam
Dayanamam ahu gözlüm
Sükutuna
Yokluğuna...
Bırak yeşersin kelimelerin
Sana akan ırmaklarıma kana kana
Yeşersin
Mısralarıma...
.
.
Vaktin hazanlarını daha ne kadar ağlatacaksın yağmur yağmur
Kırık dalların yok tahammülü gitmelere
Kopuşa yakın ne verebilirsin ki ümide
Çaksan da peşi sıra kibritleri
Ne verebilirsin ayak bağıyken yitip giden hasretlere
Ne verebilirsin acıdan başka
Bir serenada bıraktığın ağıtlar kadar...
Söyle...
.
.
.
Vakitsizliğin avazları değil midir aslında yıkım
Göz göze gelişlerin yankıları kopartırken uçurumlardan kayaları
Düşen ben miyim
Yoksa sen mi
Ne farkeder söyle
Ne farkeder kurumuşsa varacağın vaha
Ayrılıklara yeşertilen seraplar
Ne farkeder
Söyle...
.
.
.
.
Bazen geç kaldığını anlarsın
Ama
Çok, çok geç anlarsın sevdiğim
Böyle
İşte böyle...
Kayıt Tarihi : 17.6.2022 21:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!