Ve karanlık Bir geçit sonu, çıkmaz bir yol, bir engel, bir boşluk ve ardına gizlenen bir unutkanlık ile yollardaki engellerle geçen bir yaşam kesiti...
Aslında bir bensizlik savaşı ile çaresizliklerin hüküm sürdüğü bir sensizlik gün sonu.
Etrafı kara dikenlerle kaplanmış bezmişlik yapıştıran zaman içinde yol sürgünlüğü ile yine o eski bir tarih anımsaması bu yol yine aynı yol ve aynı ağaçlıktaki rüzgâr...
Başı boş düşünceler sanki ayağı sıkıştıran ayakkabıya kızgınlık gibi bir öfke ki can yakan nefes almalarla sanki...
Ölçüsüz bir yalnızlık bu anı kulvarında sörf yapmak. Belki de en boğucu çaresizlik bu varmak istediğim yerden uzak oluşum…
Bir şarkı ismi söyle bana ki ömrümce onun peşinden uzak durayım.
Bu hareket de bir hatırlayış değil mi?
Acıyan bir yara bu düşler sadece sonucu yalnızlıktır…
Yazamadıklarımdır beni boğuntu krizlerine bulayan, Oysa sevgili seni hep yazdım nefretle de olsa yazdım seni, belki de sendin yaşam kahramanım ama çok çabuk dağıttın beni…
Oysa yaşama takındığım hırstı nefeslerimi rahatlıkla geniş alma isteğim…
Sınırı hiç olmadı seni sevmemin…
Ne yana döndürsem, sen gölgesi oluşuyor güneşin sıcaklığına rağmen…
Anlamsız düş kurmalar bunlar yer ve zamanı yok sayan, sadece anı perdesi arkasına gizlenen beklentilerdi belki de?
Zamanı hiçe saymak gibi bir düş yolculuğuydu bunlar kendi benliğini zorlayarak yaşam yıllarına sığdırılan…
Kara bir düş barındırırdı yalnızlığıma huysuz düşüncelerim ve korkusu yaşamımım içinde huzursuz nefes almalarım vardı…
Çoğu kez güven duygumu kaybetmiş ve kendime bile inanmakta şüpheli düşüncelerim olurdu.
Garip bir şekilde şüpheciliğim oluşuyor ardına sığınan güvensizliğim oluşurdu ve bu duygularım da beni ürkek ve bu duygularım da beni ürkek ve şüpheli davranışlara sürüklüyordu…
Dünleri ürpererek düşünüyordum, yanılgılarım bendeki kendime güven duygusunu hırpalıyordu.
Ve kendi kendime konuşurken dünler sevgili dünler seni de beni de hırpalarken ruhsal hırpalanışlar kendimle barışmamı engelliyordu…
Oysa senin yaşamının dağılışı beni aslında oldukça incelen sızlanmalarla pişmanlıklar acılarını yok saymam kolay değildi…
Artık yaşam yok sayılamayacak olaylara karşı koyma imkansızlığı önüme atıyor ve ben güçsüzleşmiş ruhumla artık kendimde güven eksikliği yaşıyor oluyordum…
Boş düşünceler bunlar, içinde yalnızlık ve ürperti yaratan uğraşı büyük zaman kavramını içinde bulundurarak, çoğu zaman hüsran ve umutsuzluk yaratan, çıkışı dağınık zamanlara yayılan bir bant üstünde koşu denemesi yapılırken, akıtılan terlerin sahiplenemediğim sıkıntılı nefes almalar bunlar…
Ortaya atılabilen duygu ise yarınsızlık korkularının sınandığı, bedenin direncinin kırılması gibi korkusuz geçmesi saklı hislerle yaşanan bedensel bir yığılış gibi sanki kendine güven isteyen korkulu zamanlarında var oluş bu baş edilemeyen karamsar zamanların içinde var oluştu belki sevmeye dahil olmuş adanmışlıklar…
Kaç zaman kaç düş zamanında nefes almalarına rahatlık verirdi oysa sevgiye dahil olmuş hoşnut olmuş yürekle yaşanan zamanların huzuru vardı yaşamımda…
Tabi olduğum sevginin uzun zamanlarının verdiği acı yüklemeleri ile ne kadar zamanda sevinç huzurları yaşanabiliyordu?
Sen sevgili, yaşamıma gark ettiğin acılanmalarla ne kadar zaman huzur nefesleri almamı sağladın?
Belki de seni sevmek yarınsızlık korkuları ile nefes almaktı?
Unutmak var olan şartlarla zamana yayıldıkça kendince korkusuzluk denemeleri yaşaman belki de imkansıza ulaşma zamanlarını sağlamama bağlı idi ki bu da imkansızlığı içinde saklardı?
Evet sevmenin şartı belki de özveri ile uzayacak zamanın sonunda belki de iç huzuruna kavuşacaktı yaşadığım acılanma zamanlarının sonundaki umutlar…
Şüphesiz sevmek içinde beslediği sabır davranışları ile var oluşu sağlıyordu kendi içinde şüphesiz.
Çoğunda zaman bu bekleyişle kolaylaştırıyordu bu düşüncelerimin yaşanmasını…
Belki de benim yaşadığım hak edilmeyen bir sevgi aktarımının önemini bilemediği bir çapraz düşlerle bu olgunun içinde kendimi buluşumdu…
Şüphesiz hak etmeyene aktarılan sevmeye dahil olmuş sevgilerin içinde bunalıyordum?
Yıllar ki sonuca göre bakıldığında boşuna yaşanmış bir ömür zamanını kaybetmiş gibi düşünmem oldukça bana göre acımasız düşlerdi…
Mustafa Yılmaz 4
Kayıt Tarihi : 26.12.2019 12:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sınırı hiç olmadı seni sevmemin… Ne yana döndürsem, sen gölgesi oluşuyor güneşin sıcaklığına rağmen… Anlamsız düş kurmalar bunlar yer ve zamanı yok sayan, sadece anı perdesi arkasına gizlenen beklentilerdi belki de? Zamanı hiçe saymak gibi bir düş yolculuğuydu bunlar kendi benliğini zorlayarak yaşam yıllarına sığdırılan…
![Mustafa Yılmaz 4](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/12/26/ayriliklar-yasamimiza-zamansiz-girecekti-6.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!