Ayrılıklar Yaşamımıza Zamansız Girecekti 12

Mustafa Yılmaz 4
765

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Ayrılıklar Yaşamımıza Zamansız Girecekti 12

Bakmak, sadece bakmak, geçmişin ardında kalan gölgeliklerden bakmak.
Tüm düşlerin sıralandığı an zamanlarından kopan bir görüntüye bakmak...
Geçen ömrün birçok karesinin sıralandığıdır düşleri tekrar yaşamak belki de en hoş olanına bakmak veya acısı yıllar süren bir anıyı perdeleyerek içinden sadece bir ana bakmak...

Belki de bakmaktan ziyade düşlemek geçmişten kopup geleceğe özlemle saniyeleri değerlendirerek bakmak, çünkü kaç saniyedir bu nefes alma zamanı bilinmez ama ömre uzayan sevgi ki geride kalan sadece geçmişin puslu anıları ile kaybetme acıları.

Aslında önemli olan ben de sevmiştim denmesinin ardında kalan boş düşünüşlerle, göz diplerinde kalan en son sevgi zamanının son saniyeleridir aslında en çok canını yakan.

Zaman tüm düşüncelerin gerçekliğini gösterdiğinde, oynanan tüm oyunların senaryosu okunmuş olur.
Yalan ve ihanet sevgiye karıştığında, bedeli zaman tüm düşüncelerin gerçekliğini gösterdiğinde, oynanan tüm oyunların senaryosu okunmuş olur.

Yalan ve ihanet sevgiye karıştığında bedeli uygulamayı kullanan kişiye ödetir.

Zamandı tüm gerçekleri harmanlayarak parçalayan, ardına sığınılan sevme duygularıydı, umutla yarınsız düşler kurmalarımıza, oysa gelecekti kendine has özelliği ile tüm düşleri karanlıkta bırakan...

Sen sevgili yarınlar vaat ederken dünlere hüzün yükledin hep, oysa yaşam iki sevgi arasında sıkışmıştı geleceğe umutla...
Vaat ettiğin tüm düşlerdi ömrüme acı damgası vuran.
Bakmak veya bir fotoğrafa dalmak en özlenen duygudur sevgi adına kendinle düşsel yarışta.

Bir Pazar günüydü araçta yolculuktu, ansızın gözlerinde yan bakarken ansızın “tutunalım” dedi, kısık bir sesle, “ömrümüzü adayalım bu sevgiye” derken hırçın bir ağlayış ve yüzünde beliren korkulardı beni bu düşüncelerimle bu günlere ulaştıran ve zaman zaman tüm içimden yükselemeye çalışan öfkemi erteleten ve ezen.

Zaman yıllara yayılınca bazen içimden sarsarak bu düşlerle belirgin bir öfke zamanı yaşamak da oldukça yaşamın içinde sert kalıyordu nefes alma zamanlarım öfkem.

Güvenmekti bu merdivenlerden aşağıya yuvarlanmadan hissettiğim bu duygu.
Ve gelecekti, tüm umutlarımı içine serip de sonradan pişmanlıklarla baş edemez olduğum.
Şüphesiz yaşamın bir kesitiydi bu hisleri içinde barındırarak uzun yıllara pişmanlıklarla sarmalandığım.

Ve sevgi ömrümüze yayılırdı sanmaktı belki de en garip kalan duygu ki sonunda pişmanlıklarımla barışık olan.

Ve sen sevgili, yanılgılarımın çoğalmasına sebep olduğun uzun yıllar sonrasında da bu hislerle azap çektiğim ve yorulduğumdu düş kurmalar ile zamanı boşuna kullandığım. Ve yine sen sevgili, hüsran dolu bir yaşama sokarken beni eminim ki o uzun kahkahalarını savuruşunun sonu gelmiyordu.

Garip o düşünceler bunlar, belki de sahipsiz hisler olmalıydı yaşamın o kısmını hiçe sayarken.
Belki de sevmekti yarım kalmış hislerle ömre uzayan acılanmalar.

Neden saklamaya çalıştım ki bu duyguların içindeki acılanmaları ?

Garip duygular bunlar, acılanmaların içine gizlenen ufacık gülümsemelerin doğruluğunda şüpheli yaşamda oluşun.
Umut tüm bunları iç huzura sağlama yolunda hızlı yürümekti.

Hatalarımdan önde geleni kendimi ömür boyu sürecek bir mutluluğa şartlanmış olmamdı ve bir türlü yenemediğim kaybetme korkularımın altında uzun yıllar yaşamış olmamdı güven duygularındaki inanmışlık hislerimle.
Aslında yaşam zor şartlarla sevgi adına sınıyordu bizi ve ben kaybetmiş olarak yaşamın nefeslerini alıyorum.

Şüphesiz yalan ve riyalardı önde gelen sebepleri yaşamış olmam.
Ve böylece kaybetme korkularımı sonlandırmış oluyordum.
Belki de kaybetme korkularının arasına karışan hayal kırıklıklarımdı kendi kendime vermek istediğim mutluluk hislerim.

Biz dünleri yaşarken kendi kendimize büyüttüğümüz yarınları yaşama umutlarımızı kaybetmiş olmamdı bu günkü acılanmalarıma örtü olan.

Ben seni sevmeye başlayalı veya beni seviyor musun dediğin zamanlarda ben seni önceleri düşleyip daha sonraları sevmeye dönüşmüştü duygularım.
“Beni ne kadar seviyorsun” diye sormaya başladığında sana “çookkk” dememi beklerdin bilirim ama ben sana “ömrümsün “derdim sen şaşardın
O yaz başlangıcında yaz çiçekleri yeni yeni oluşurdu pencerelere konulan saksılarda.

Ben “seni sevdim” dediğim zamanlardı uzun zamanlarda benim ömrüme yayılışın ki hâlâ bitti mi bitti sanki dediğim de hâlâ vapurlara bakar kalırım.
Derdin ya uzun yolculuklarımız olsun en uzak denizlerdeki dalgalara ikimiz birden aynı anda seviyoruz birbirimizi demek için.
Belki de o mucize olmadı denizleri aşamadık, beraberce.

Oysa ben her şehir vapuruna binişimde kendimin duyacağı bir haykırışla “çok sevmiştim seni tüm aralık aylarından nefret edercesine mevsimle bile umurumda değildi.
Kara zamanlar girdi yaşamıma, gece yarılarında karanlıklara penceremden ağlayarak belki de hıçkırarak kısık seslerle kendime ağlarken, şu anlarda bile nefreti kucaklayıp, o sevgiyi içimde tüketemedim ki durup durup haykırmak istercesine sessiz seslerle ağlıyorum.

Bil ki hasretinden değil bu haykırışlarım sadece zar zor yendiğimin sevginin özelliğinden kurtulup sen nefretime sığdırışım.

Zaman sevgili beni oldukça hırpaladı gülüşlerim azaldı, o uzun uzun kahkahalarım kayboldu içimden fırlayan öfke nefesim bile azaldı.
Oysa ömre adanmış düşlerimiz vardı.

Ne kadar uzağız birbirimize bilmiyorum ama her gece düşüncelerimde hırpalıyorsun ruhumu.

Kaç kez düştük bilirsin bu çıkmaz yaşamın yalnızlıklarına ama bu sefer oldukça omuzlarımda acılanmalar yaratan sıkışmalar var ki yoksun yoksun ki öfkem beni aştı, aşacak demiyorum aştı ve sen içimdeki tüm sıkışmaların artık beliren yük sensin.

Biliyorum yaşam bizi karşılaştırmayacak ama seni de unutturmayacak bu kinim ile bana…


Mustafa Yılmaz 4
Kayıt Tarihi : 2.1.2020 23:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Zaman tüm düşüncelerin gerçekliğini gösterdiğinde, oynanan tüm oyunların senaryosu okunmuş olur. Yalan ve ihanet sevgiye karıştığında, bedeli zaman tüm düşüncelerin gerçekliğini gösterdiğinde, oynanan tüm oyunların senaryosu okunmuş olur.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Yılmaz 4