bulutlar sancılı tohum telaşlı
yağmur damlasına gül sorar oldum
terk eyledi güzel ah kalem kaşlı
düştüğüm ateşe kül sorar oldum
ayrılık acısı düştü bağrıma
eylülün ayazı değdi ağrıma
sağır sultan kulak vermez çağrıma
dağlardan taşlardan yol sorar oldum
yediden yetmişe bir adım zaman
gözlerim ıslanır çoğalır duman
aşığın çilesi ayrılık yaman
kundakta çocuğa hâl sorar oldum
vakit geldi yaşım erdi kemale
kurudu reyhanlar çiğnendi lale
şöyle bir baktım da düştüğüm hale
sineğe böceğe bal sorar oldum
insanın insana dokunmaz hayrı
birbirine benzer kaderi ayrı
gidecek yer mi var ölümden gayrı
musalla taşına kul sorar oldum
kurtoğlu böyledir dünya düzeni
yiğit ol ki üzme seni üzeni
hakir görme mecnun olup gezeni
kurumuş ağaçtan dal sorar oldum
Kayıt Tarihi : 29.9.2016 19:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!