I.
ay’ı çalardım gökten ve en güzel yıldızı
mehtap inerdi birden gökyüzü ayağında
dolunay sarhoşuydu dans eden deniz kızı
kırmızı gülün rengi gülistan yanağında
olduğumdan fazla göstermişim kendimi
seni gözümde büyütmekte aynı hesap
ölümsüzlük otunu ben de bulamadım
lokman gibi
yağmurdaki mana sağanağı
rahmette değil sözlerim
kendimi esirgemediğim doğru
korkularımı yenmiş olmaksa ayrı konu
umut olmak mı
ne haddime
o boyumu aşan mevzu
aynadaki kendime
gözlerine baka baka
sen iyi adam değilsin derken
sen ne bekliyorsun ki benden
II.
kuşlar uyku mahmuru akarken kızıl nehir
yol boyunda serviler çoktan dalmışlar düşe
uzaktan görünürdü gündüzü kara şehir
ayrılık vakitleri hepten giderdi neşe
ne tren geçer
ne de gemi bozkırdan
mendil sallayan da yok güverteden
pencereleri ıslatan gözler de ayrılırken
gelişler de doğal
gidişler de
gelen gidiyor
giden geliyor
her şey devri daimdir zaten
şiirlerim yoksul
şiirlerim mahzun
bahsi dahi abes oluyor
mahrumken bir çok şeyden
amma
kavruk toprakları öpen hoyrat rüzgar
ağıt biriktiren bulut
gözleri yaşlı
gökte süzülen allı turna
bakir dağların eşkıyası gönlüm
ille de çocukluğum
ille de hayallerim
şiirlerimdeki yoksul imge
III.
eşsiz güzelliğinle benziyordun huriye
bir adımda başlardı gönlümün yorgunluğu
nasıl da zor gelirdi sensiz dönmek geriye
hâlâ atmış değilim içimden burukluğu
aynı kaderi paylaşan insanlar
bizi kimsenin hor görmesine izin vermiyoruz
işte varız
küserek gittiğim yoldan
koşarak geleceğimi sanıyorsan
boş yere bekleme şiir...
Kayıt Tarihi : 18.3.2013 15:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!