Haydi, veda et artık o çok sevdiğin uğursuz şehre
Arkanda dev gibi bir aşk,
Tam önünde dipsiz bir yar ve şeytansı bir çehre
İçinde belki tozpembe bir köşk
Ceviz ağaçları, sapsarı güller
Efsuna dalarsan, bu yol figana gider
Eğer ki dinlersen suyun sesini
Rengine bakarsan daldığın ufkun
Esen rüzgârlara kat nefesini
Nefesin gerçeği sana okusun
Haykırsam karanlık göğe ruhumu
Ağlayıp bir dağa döksem içimi
Tarif etmek imkânsız içimdeki korkumu
İyisi mi bırak git, düşünme bu seçimi
Canımı bundan sonra yalnız sen kanatırsın
En içli şiirler artık beni anlatsın
Esme ey deli rüzgar, esme dur, bir nefes al
Rahmetinle biraz da bu çorak şehre boşal
Esip gitmek kolay da bu uğursuz şehirden
Neşemi kucaklayıp, alıp götürmek neden
Hasret ovalarında bitecek sapsarı güller
Ağlamaktan biçare düşen ela gözlerim
Tüm sokaklarımı basacak kanlı seller
İşte o an anlayacağım ben kimim
Cananım gitme dur deyemesem de sana
Elveda ey en anlamsız ütopya
Ellerin kadar serin bugün bahtsız yüreğim
Rengi o ellerin ki bulut gibi bembeyaz
Eğer ki gözlerine değmezse suskunluğum
Ne adımı diline al ne de iki satır yaz
Haydi, kalkmak üzeredir artık otobüs
Alacağın son nefes yüreğini sarsın
Toroslar’a varınca son kez bakarsın
İçin elverirse gel de bana küs
Cevabını boşuna düşünme soruların
Elinde değil mi ki senin tüm doğruların
Eski bir türkünün dirildiği o anı
Resimlere göm artık içindeki sevdanı
Eğer ki sılaya düşerse bir gün yolun
Ne dersin, buralarda belki mutlu olursun
Halsiz bedenim artık hazırdır musallaya
Aldığım el şehrinde helalim son birkaç nefes
Toprağından dönüşüm yasaklandı sılaya
İşitmek yasak bana Tekirdağ’dan son bir ses
Ceviz ağaçlarının gölgesinde uyumak
Ellere vasiyetim, dilediğim en son hak.
Eşsiz bir yaşamı ardıma salıp
Rengârenk hayallere kapılıp
Elveda sana ey koca dünya
Nidamı bir daha ilelebet duyma.
Kayıt Tarihi : 26.12.2006 22:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)