Bilincimiz açıktı otururken şu masaya,
Ne o bana seni seviyorum diyebildi,
ne de ben ona gülümseyebildim...
Öyle kavgalı bitmedi bizim birlikteliğimiz.
Önce o bana iyi geceler demişti,
Bende ona gözü yaşlıyken daha çok gelirmiş insanın uykusu demiştim.
Ben onun gözlyaşlarinı dindirmeye çalışırken ağlamıştım...
En ağır tranvayı bu şekilde bulmuştu psikiyatristler...
Tüm ülkeler toplanmış bir bir başımıza masamızdan petrol çıkacağından değil,
Ne bok yiyecegimizi bilemeyişimizden.
Sade bir ayrılık oldu bizimkisi, ölüm gibi bir şey...
Davul zurna çalacak değil ya,
Ama gökgürültüsü gibi ses veriyordu kalbim.
Uyanmamız çok geç olacaktı bu ayriliktan.
Sela verilecekti ikişer kez şerli ve dertli,
Sinagogta fazladan mesai yapacaktı hahambaşı,
Çanlar uzun uzun çalacaktı belkide.
Şarap haramdı ama besmele çekecektim içerken.
Hiç sigara yakmayacağım bu kez,
dumanı gözüme kaçıyor
İş değil ya, ondan sebep agladıgımı sanmasınlar derdim başka benim.
Neredeyim ben? diye tuturacağım birden bire.
Maşuka delilik yakışır ama,
Daha masadan kalkmadım ben....
Kayıt Tarihi : 30.4.2015 14:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mansur 1](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/04/30/ayrilik-masasi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!