Var mıdır çehrende kaderinin öyküsü,
Dilinde yalnızlığa vurulmuşluğun türküsü...
Bilmem gönülden gönüle açılan kapıların,
Var mıdır ardında mutluluğa sürgüsü...
Oysa gözlerinde güneşin doğuşunu izlemek,
Ve tüm zifiri karanlıklardan sonsuza dek gizlemek
İsterdim bakışlarını, bakarken bile özlemek...
Merhemler tuz basılmışçasına kavururken yaramı,
İçten içe duyduğum sızıda kayboluyorum...
Alevler sarmış etrafımı, peşimde gölgeler
Ben çaresizce, çaresizliğe savruluyorum...
Ele avuca sığmazken düşlerim,
Kabusummuş meğer gülüşlerim...
Her biri yeniden doğmak için kefaret,
Sayılmış sanki gülerken ölüşlerim...
Şimdi gidiyorum ayrılık kıskacında ellerim,
Saklıyor vuslatı kendimden bile gözlerim...
Dökülüyor dudaklarımdan birkaç kelime
Kılıçtan keskin, kınına sığmayan sözlerim...
"Sen kur hayallerini eller götürsün,
Götüren mahşerde kime getirsin?
İstemem çöl olsam bir damla suyunu,
İsteyen, kana kana içip bitirsin..."
- Mustafa ÖzTürk
Mustafa Öztürk 8Kayıt Tarihi : 20.9.2023 02:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Serbest vezinle yazdığım şiirimdir. Hikayesi hayatın kendisidir... Okuyan herkese teşekkür ederim. - Mustafa ÖzTürk
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!