'karadır kaşların ferman yazdırır.'
muştuladığı zaman ay bakışlarını,
bir bülbülün kalbine musallat olur zelzele
utanmanın gölgesinde bir titreklik…
yorgun ve yavaş
uzanır bulutlar ayrılığa…
bütün çiçekler ve bütün yıldızlar
seni anlatır;
bütün bebekler bana ağlar…
***
bir sonbahar ikindisinde çekip gitmiştin
dağlardan ve kaya parçalarından,
buluttan,yıldırımdan, yağmurdan
sisten, alaimisemadan ve
gözlerden
dökülen ışık parçaları hüznü ve ayrılığı müjdeliyordu,
sararmış yüzü titreyen sonbahara…
yorgun gözlerimden hasret damlıyor,
yalnızlık hayatıma bir inme gibi
indiğinden beridir
bütün gerçekler ve bütün yalnızlar
seni anlatır;
bütün bebekler bana ağlar…
ayrılık kan tadında, gözyaşı su renginde
şarap şırıltısı nağmeler iniyor tellerden,
akşamleyin, kaldırımlara yağmur gibi…
bütün caddeleri ıslanıyor şehrin
kapısı kuruyor apartmanın,
açılıyor kanatları ve “sen” diyor…
kahverengi pencereleri özledim,bir yaz gecesi
ardına düştüm eski günlerin
ve eski yerlerin
senden bir hatıra bulurum ümidiyle…
bütün eskiciler bana düşman,
bütün kahveciler beni seviyor…
...
Mustafa TanrıkuluKayıt Tarihi : 5.9.2007 19:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ardına düştüm eski günlerin
ve eski yerlerin
senden bir hatıra bulurum ümidiyle…
bütün eskiciler bana düşman,
bütün kahveciler beni seviyor…
cok hos ve akıcı bır sıır tebrık ederım
TÜM YORUMLAR (2)