Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyniniz ...

Sedat Demirkaya
212

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize? – M. Akif Ersoy / Bir Şiir - Bir Yorum

Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize? – M. Akif Ersoy

Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam,
Bağlamak lazım iken, anlamadım, anlayamam,

Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
Fikr-i kavmiyyeti şeytan mı sokan zihninize?

Şair, Osmanlı toplumundaki “ayrılıkçı” fikirlerden yakınmakta ve “milliyet fikrini” zihinlere sokanın “şeytan” olduğundan kuşkulanmaktadır. Hepsi Müslüman olan bu toplumların sömürgecilerin kışkırtmasıyla “sözde bağımsız” devletler kurmak istemelerini anlayamamaktadır.

Birbirinden muteferrik bu kadar akvamı,
Aynı milliyetin altında tutan islamı,

Oysa şaire göre İslamiyet, hepimizi birleştiren bir yapıştırıcı, hepimizin içinde mutlu olduğumuz bir iklimdir. Hâlbuki bugünden bakınca, Fransız İhtilali bütün dünyada uluslaşma süreçlerini başlatmış; sanayi devrimi ve sömürgecilik ise tarıma-toprağa dayalı toplumları ve din temelli yapılanmaları ya egemenliği altına almaya ya da yok etmeye başlamıştı.

Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyettir.
Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir...

Kırkayağa sormuşlar: En çok neden korkarsın? Demiş ki: romatizmadan… İki ayağımızla bizler romatizma olunca neler çekiyoruz, bir de kırkayağı düşünün… İmparatorlukların da en korktukları şey, milliyetçiliktir. Temel ideolojisi, yapıştırıcı gücü din birliği olan bir imparatorluk da elbette Arapların ve Arnavutların ayrılıkçı eylemlerinden rahatsızlık duyacaktır.

Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez..
Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez!

Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;
Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan.

Şair, Hıristiyan tebaadan ümidi kesmiştir. İslam birliği ve kardeşliği en çıkar yoldur.

Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah,
Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah.

Yoksa, sizler bu ayrılıkçı fikirlerle oyalanırken yabancılar bu ülkeyi ansızın ele geçirir. Ülke tümüyle elden gider.

Diye dursun atalar: 'Kal'a içinden alınır.'
Yok ki hiç bir kişiden... Millet-i merhume sağır!

Boşa mı demiş atalar “Bir kale en iyi içeriden fethedilir” diye. Ataların sözünü işiteniniz yok mu? Milletin hepsi ölü mü yoksa sağır mı?

Bir değil mahvedilen devlet-i islamiyye...
Girdiler aynı siyasetle bütün makbereye.

Mahvedilen İslam ülkesi sadece burası da değil. Bu fikirlerle baksanıza uyuyan bütün İslam ülkelerine girdiler.

Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukca yürekler, onu top sindiremez.

Bir millete ayrımcılık fikirleri girmeden düşman giremez, millet bir oldukça, kalpler aynı heyecanla çarptıkça o milleti top, tüfek sindiremez.

Bırakın eski hükümetleri meydandakiler
Yetişir, şöyle bakıp ibret alan varsa eğer.

Eski hükümetler bunları anlamadı, onları bırakın hali hazırdakiler bari anlasın; şu hale bakıp ibret alsınlar.

işte Fas, işte Tunus, işte Cezayir, gitti!
işte Irak'ı da taksim ediyorlar şimdi.

30 Muharrem 1331
27 Kanunuevvel 1328
1913

'Osmanlının kurtuluş çaresi olarak son dönem aydınlarından Namık Kemal ve arkadaşları 'Osmanlıcılık' düşüncesini ortaya atmışlardı: Biz kendimize Türk’üz demeyip de “Osmanlıyız” dersek, herkes de böyle der ve azimle çalışırsa, Osmanlı eski güçlü günlerine döner... Ama Sırp, Bulgar ve Yunanlılar 'Biz Hıristiyanız, sen Osmanlıysan Osmanlı ol! ' dediler. Bu fikir tutmadı.

Mehmet Akif ve arkadaşları 'Bizi İslamcılık kurtarır' dediler. Osmanlıyı kurtaracak fikir bu olmalıydı. Bu şiir o dönemin ürünüdür. Ama petrol bölgelerinin kokusunu alan İngilizler, Arap şeyhlerini satın alıp, Osmanlıya karşı ayaklandırdılar. Bu fikir de ölü doğmuş oldu.

Birlik ve kurtuluş çaresi arayan ikinci meşrutiyet dönemi aydınları 'Türkçülük' fikrini ortaya attılar. Ziya Gökalp'in öncülüğünü yaptığı genç aydınlar ve genç subaylar I. Dünya savaşında dünyanın dört bir yanında Osmanlının kurtuluşu için savaştılar. Onlara göre “Türk’ün Türk’ten başka dostu yok”tu… Osmanlı ancak Orta Asya’ya doğru yayılırsa, Orta Asya Türklüğü ile birleşirse eski güçlü günlerine dönebilirdi. Bu fikri gizliden gizliye Almanlar destekliyordu. Osmanlının elde edeceği bu topraklarda çok önemli doğal kaynaklar vardı ve Almanya’nın sömürgesi yoktu.

Bu düşünce de etkisiz ya da başarısız oldu. Çünkü I. Dünya savaşı Almanların yenilgisiyle sonuçlandı. Son dönem aydınlarının düşünsel yetersizliği hep siyasi ve askeri tedbirler almış olmalarıdır diyebiliriz. Asıl meselenin “ekonomik önlemler, yani sanayileşmek” olduğunu düşünemediler veya savaşlardan başını alıp bu konulara eğilemediler.

Milletin bir, kardeş ve bağımsız yaşaması konusunda son ortaya atılan son fikir ve dahası başarılı olan fikir ise 'Kemalizm'dir. İlk kez Atatürk, kapitülasyonlardan kurtulmayı akıl etti. Demiryolları ve fabrikalar kurdu, bankalar kurdu, üniversiteler kurdu. Bu yüzden sömürgecilerin boy hedefi oldu. Daha önce denenmiş ve etkili olamamış fikirler, genç kuşaklara yeni bir çözüm önerisiymişçesine sunuldu.

Bu fikirler birbirinin devamıdır ve birbirine karşı değildir. Son 200 yılda olgunlaşan bize özgü düşüncelerdir. Bugün bunları bilmeyenler bir gerçeğin diğer tarafını tutarak bitmek bilmez bir kör dövüşü yaparlar. Bu fikirlerin ortak paydası 'BİRLİK' tir. “Bir olmak, iri olmak ve diri olmak” davsıdır. Bunları birbiriyle vuruşturmak, zaman kaybından başka bir şey değildir. Siz üç çocuğunuzu birbiriyle kavgaya tutuşturan ana baba olabilir misiniz?

Sedat Demirkaya
Kayıt Tarihi : 13.8.2008 21:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yıldız Hacıoğlu
    Yıldız Hacıoğlu

    Mehmet Akif'in bu dizeleri milliyetçilik karşıtı olarak algılanıyor. Millet olmak için milli benliğe yani 'Ne mutlu Türküm diyene' sözünü ilke edinmek gerekir. Bu dizelerde söz konusu olan ırkçı yaklaşmamaktır. Çünkü bir milleti oluşturan azınlıkların tümü o milletin bireyidir. Zaten M.Akif Ersoy Mısır dönüşünde müslümanlığı en iyi uygulayan Türkler demiştir. Yani Milliyet özelliğini vurgulamıştır. Zaten Allah millet özelliğini istemeseydi tüm insanları aynı kavimden, milletten yaratırdı. Milliyetçilik İslamiyete göre yanlış değildir bilhassa korunması gerekir. Hz. Muhammed 'Vatan sevgisi imandandır' sözüyle pekiştirmiştir. İnsan hakları evrensel beyannames'nin 30. de bunu vurgular.''Bir ülkenin bütünlüğünü bozacak şekilde azınlıklara haklar verilemez.' ama 'azınlık' yerine 'halk' kavramı verilirse ikiz yasalara göre 'Halkların kendi kaderini tayin hakkı vardır ve B.M. bunu destekler.' Haçlı güç tüm İslam ülkelerinde millet kavramını yok ederek azınlıkları halklara dönüştürme çabasını sürdürerek bölmekte daha kolay sömürmek ve İslamiyeti yok etmek için.Çünkü Evrensel İ.H.Beyannamesince azınlıkların bölünme hakkı yoktur ama ikiz yasalar gereğince ' halkların kendi kaderini tayin hakkı vardır ve B.M bunu destekler' maddesince bölmektedir. Bugün Arap baharı ve Türkiyede de Kürtçülük, Lazcılık, çerkezcilik bu nedenle körüklenmektedir. 2002 de önce DSP-MHP koalisyonu, 2003'te de AKP ikiz yasaları imzalayarak bölünmenin yolunu açtı. yani yasal bölünmenin ilk aşaması gerçekleştirildi. Şimdi Anayasaya 'Türkiye Türk ve Kürt halklarından ibarettir.' maddesinin yazılması gerekiyor ve anayasa bu yönde hazırlanıyor. Yasal olarak bölünmenin son aşamasında. Haçlı güç İslamiyeti yok etmek için İslamiyetin direği olan yüzyıl süren savaşlarda yenemediği Türkleri bu yolla yok etmektedirler.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Sedat Demirkaya