Şimdi saat sensizin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Tenhasında gecenin avutulmamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




SEN BU ZIRVALARINA VE İFTİRALARINA CEVAP HAKKINI KULLANMAK MI DİYORSUN? KULLANSAN NE YAZAR KULLANMASAN NE YAZAR BRE NADAN? ONCA YALAN VE İFTİRALARININ CEVABINI HALA ALMADI DİYORSAN, O BAHSİNİ ETTİĞİN MAHREM MAHALDEN KONUŞMAYA DEVAM ET VE LAYIK OLDUĞUN SALVOLARA MARUZ KAL!
BİZ, VEZİR BEYLE BİRBİRİMİZİ ÇOK İYİ TANIRIZ. ŞU ANDA BENİM ONDAN ÖZÜR DİLEMEMİ GEREKTİREN BİR DURUM OLMADIĞINI O DA BİLİYOR BEN DE BİLİYORUM.
İFTİRA İŞİNE GELİNCE: O İŞ SENİN GİBİ PROVAKÖTÖR AJANLARIN İŞİDİR.
peki
umarım yarın günün şiiri yine ismet özelden ya da can yücelden gelir de yorum yaparsın abuk subuk
vezir abiyi okuyorum uzun süredir
aydınlık ve güzel bir insan
bir daha hakaret etme onun şiirlerine
efem?
,))
BİZİM YÖREDE "EFEM" TABİRİ ÇOK SAYGI DUYULAN KİŞİLERE KULLANILIRKİ AĞABEY MANASINA GELİR. ÇÜNKÜ BİZİM YAŞADIĞIMIZ BÖLGE EFELER, YİĞİTLER DİYARIDIR BAY CAHİL! SENİN BUNLARI ÖĞRENEBİLMEN İÇİN DAHA KIRK BİN FIRIN EKMEK YEMEN LAZIM!
teşekkür ederim
peki
hadi hakaret et bir daha ismet özele
attila ilhana
yusuf hayaloğluna
BİZ HİÇ KİMSEYE HAKARET ETMEZ, ANCAK HAK ETTİKLERİ YORUMU YAPARIZ. HAKARET VE İFTİRA SENİN GİBİ PROVAKÖTÖRLERİN İŞİDİR!
İYİ SEN BİLDİĞİN O BÖLÜME MÜRACAAT ET O ZAMAN AMA SAKIN GECİKME, YOKSA SONRA ÇOK GEÇ OLABİLİR!
peki
hadi hakaret et bir daha ismet özele
attila ilhana
yusuf hayaloğluna
oo psikiyatri de var
çok yönlü bir alim:)))
İYİ SEN BİLDİĞİN O BÖLÜME MÜRACAAT ET O ZAMAN AMA SAKIN GECİKME, YOKSA SONRA ÇOK GEÇ OLABİLİR!
çok cahilsin sen arkadaş
ne diyeyim:))
şairmiş.!
mabadımın şairi ( eski türkçe seversin diye:))
amin
ilk iftiranla başladım sana yazmaya
yaşla ilgili konu
iftiranı fark edip sildin
ama utanmazlığın devam ediyor
hadi hakaret et şairlere yazarlara
meydan boş değil artık
çok ilgilenmiyorum m olduğunla
her yerde var senin gibi tipler
sen bir tiplojisin benim için
Bu şiir ile ilgili 208 tane yorum bulunmakta