Şimdi en kanayan yanlarımı yazıyorum sana sevgili.
Gözyaşlarımı, sessizliğimi ve kimsesizliğimi değil de,
Çaresizliğimi yazıyorum şimdi sana.
Ne kadar da tadı kaçmış her şeyin.
Çayım şekeri kabul etmiyor sen yokken.
Kalemimden, huzuru yazacak bir damla mürekkep düşmüyor işte.
Bugün, her zaman gittiğimiz o kafeye uğradım yine.
Ve yine aynı masaya oturdum.
İki çay söyledim
Ve biraz da sohbet ettim seninle.
Bir hayli konuştum
Ve yine her zamanki garson geldi servise.
Kimle konuştuğumu sordu
Seni gösterdim
Dondu..!
Galiba
Galiba karşımda kimse yoktu.
''Boşver be'' diye bir şeyler mırıldandı garson.
Dönüp bakmadım.
''Burda kimse yok abi..'' diye bir cümle döküldü dudaklarından.
İnanmadım
İnanmadım..
Önümüzde çok uzun yıllar var sanıyordum.
İstanbul'un en inatçı aşıkları diye bilinecektik.
Aşkın en bilinmeyen denizlerini beraber keşfedip
En sert rüzgarlara beraber direnecektik.
Ve bugün dokuz Kasım sevgili
Sigarayı da beraber terk edecektik..!
Şimdi yoksun.
Ben hesapsız yürüdüğüm yolların zararlarını ödüyorum artık.
Aklım sen gittikçe uzaklaşıyor benden.
Beni düşünme.
Seninle kurduğum hayallerimi, ciğerlerimi yok edercesine parçalıyorum.
Ve ben, yine de unutmadım verdiğin sözleri.
Tuzu ve sigarayı bıraktın mı bilmiyorum.
Unutma sevgili,
Hiç bir duamda seni unutmuyorum!
Dert etme hatırlatmam kendimi bir daha.
Senin için huzur, saadet
Kendim için Allah'tan sabır diliyorum.
Allah'a emanet ol.
Ben gidiyorum sevdiğim.
Ben gidiyorum..
Kayıt Tarihi : 18.2.2015 01:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!