Ekim sonlarıydı birbirlerini bulduklarında.İkisi de sonbaharlarında.İçlerinde yarım kalmış sevdalar.
Ortak yönleri fazlaydı ilk günlerinde.'Tamam' diyorlardı ikisi de 'Tamam.
Önce sözleri buluştu.Sonra elleri daha sonra yürekleri tutuştu.Derken yıldırım aşkın ardından gelen yıldırım nikah.
Alev alev yanıyorlardı birbirlerinin yüreklerinde.Bacalarında aşk tütüyor,ocaklarında aşk pişiyordu.
Her an kucak kucağa,el ele göz gözeydiler.
Erkek kuralcı,kadın dik başlı. Kadın romantik,erkek realist.Sönmeye yüz tutmuştu ateş.Ufak tartışmalar,kısa süreli küskünlükler
yerini birkaç günlük ayrılıklara bırakmıştı.
Erkek özgürlüğüne düşkün,kadın bağlayıcı kıskanç. 'Nerdeydin,kiminleydin? 'soruları sıkça sorulmaya başlamıştı.
Erkek anlamıyordu kadının sevgisi adına kıskandığını.Kadın anlamıyordu erkeğini bunalttığını.
Birliktelikleri sadece kağıt üzerinde kalmıştı.
Kadının tek taraflı çabaları döndüremedi ilişkilerini ilk günlere..Kadın anlamıştı mutluluğunun, kaprisleri ve gereksiz kıskançlıkları yüzünden ellerinden kaydığını.
Daha önce hiç bu kadar sevmemiş,sevilmemişti.Yabancı bir aştı mutluluk önüne konan hazmedemedi.
Ama dönüşü yoktu.
Daha fazla yıpransın istemedi sevgisi. Belki ileride kimbilir tekrar.
Kararını vermişti özgür bırakacaktı sevdiğini.
Gelmediği gecelerden birinde,topladı eşyalarını.O yokken terketmek istemiyordu.Belki de son bir umut diyordu.
Belki de kendi çektiği acıyı çektirmek istiyordu.
Güzel bir sofra hazırladı.Son gecem dedi.Mükemmel olmalıydı.Ve farketmemeliydi eşi.
Eşinin aldığı elbiseyi geçirdi sırtına.Ve beklemeye başladı.
Nihayetinde geç vakitte olsa geldi.Karşısındaydı,ne olursa olsun hala aynı çatı altındaydı.Bari bu gecenin tadını çıkarayım dedi.
Adam,
Karısının bu hazırlığına duyarsız kalmadı.Hiç birşey olmamış gibi nazikçe oturdu masaya.
Yemek buruk bir sohbet içinde geçti.İkisi de kırgındı birbirlerine.
Kahvelerini içerken gözlerini kaçırıyorlardı birbirlerinden.
-Vakit geç oldu.dedi adam buz gibi bir sesle.
-Evet. diye yanıtladı kadın.
Ve sessizce odalarına geçtiler.İkisi de biliyorlardı tenleri değince ateşleneceklerini.Kararsız uzandılar yatağa.
Son kez seviştiler.Kavga edercesine,birbirlerinin canını yakmak istercesine..
Adam yorgun,alkolünde verdiği rehavetle uykuya daldı.
Kadın sessizce süzüldü yataktan.Zevkine göre döşediği banyoya geçti.Geçmişi vücudundan atmak istercesine yıkandı.
Mutfakta kendine bir kahve yaptı.Düşünüyordu kendisi yemek hazırlarken sevdiğinin arkadan sarılıp kaçamak öpüşlerinin ne kadar hoşuna gittiğini.Ahh. diyordu KEŞKE...
Fincanını aldı salona geçti.Kucak kucağa oturdukları ve birbirlerine sevgi sözcükleri söyledikleri,yemek yedirdikleri kanepenin kenarına ilişti.Ağlamayacaktı.
Üzerini giydi.Gündüzden hazırladığı valizini aldı neşe içinde girdiği kapıdan sessizce çıktı.
Son bir kez kapının üzerindeki isimlerine baktı...
Merdivenlerden hızla indi.Gözyaşlarını tutamıyordu artık.Ayakları dolaşıyor,arada bir tökezlenip düşüyordu.
Nefes nefese kendini arkadaşının kapısı önünde buldu.
-Bitti dedi.Çığlık atarak.
-Ben bitirdim,ben yıktım...
Adam rüyasında, kapkara bir bulutun üzerine geldiğini gördü.Buluttan kaçarken yataktan düştü.
Toparlandı.Yatağa baktı.Birtanesi yoktu.
Odadan çıktı.Salonda da yoktu.Sadece kokusu kalmıştı evde.
Bir sigara yaktı,radyoyu açtı.O anda gözüne masanın üstündeki kağıt ilişti.Uzandı,kağıdın üzerinde yüzüğü görünce anlamıştı..
Kocaman kağıtta küçüçük bir kelime 'HOŞÇAKAL'
Bunu söylerken karısının bir çift kirazı andıran dudaklarının nasıl kıvrıldığını gördü.
Bir damla yaş düştü,birtanesinin gözyaşının üstüne.
Kimin söylediğini hatırlamadığı bir şarkı çalıyordu radyo da.
'Vakit tamam seni terkediyorum.'
Ayrılık geliyorum demişti...
03/05/2007
İnsaf CanerKayıt Tarihi : 3.5.2007 11:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Biten her güzel şeyin ardından, duyulan pişmanlık geri getirebilirmi yaşanmışları.
TÜM YORUMLAR (2)