Ayrılık Defteri
Yırtılmış bir fotoğraf misali ayrılığın silüeti rüyalarımda,
Uyansam tutkallanır mı acaba?
Hiç yırtılmamış gibi olur mu?
Belki de hiç çekilmemiş gibi olur,ne dersin
Unutur muyuz yaşadıklarımızı?
Bu gece yine karabasanlar var..
Boğucu karanlıkta,
Sessiz çığlıkların ve hareketsiz bir bedenin naif korkuları eşliğinde
Tatlı bir ölüm lezzeti sunuyorlar müşterilerine..
Nefes nefese hep kabuslardan uyanmalar
Derin derin,ayrılığın havasını solumalar.
Kör topal,flu karanlıkta şuursuzca dolaşmalar.
Ve hep çaresiz,bulucakmışcasına seni aramalar.
Gitmiyor,rahat bırakmıyor beni beynimdeki varsanılar
Tir tir titriyorum korkudan..
Bir sağıma bir soluma dönüp duruyorum.
Batıyor yatak bana altıma çiviler döşenmişcesine,
Boğuluyorum yatağımdaki hasret kokusunda
Ölüyorum yalnızlıktan..
Tam yirmi yedi sene oldu en son sen bu yatakta yatalı
Yirmi yedi farklı fahişesi oldu senden sonra bu yatağın,
Her yıl bu gece namuslarıyla seviştiler benimle.
Söyle bana,
Nasıl hala unutamadım seni bunca vücuttan sonra
Nasıl oluyor da hala seni,çocukluğumu özler gibi özleyebiliyorum
Açıklaması yok,
AŞK bu..
(2010)
Mesut ÇetinKayıt Tarihi : 12.7.2010 02:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!