Öyleydi işte akşam vakti birbiri ile yarisan damlaların sakin tarafında,
kısa ama yorucu bir dolmuş yolculuğunda camın dışın da ki yağmur damlalarını hesaplar iken düştü aklıma.
nedense yağmurun toprak ile buluşması oldum olası hüzünlenirdi beni,
kalemimde kekremsi bir tat,
ellerimde süper novalar.
Işte öylesi serkeş bir animda düştü aklıma,
aklımın en ücra odalarına.
Yolcuların suratlarından şifrelerini okumaya çalışmak gibi ahmakça ve küstahça bir alışkanlığım vardı varmasına da
çok başarılı istatistiklerim olmadı esasında.
Kaptan sürekli 70 lerden bir şarkıyı çalıyordu,90 lık raks kasetlerin ölümsüz olduğunu savunurcasina,
benim tınım farklıydı kulaklarımda atilla ilhan mısraları (ayrılık da sevda ya dair)
sanki tum kötü kararlarımın sebebi onlarmiscasina yenmiş tırnaklarıma baktım uzun uzun içten içe özür diledim
bana bağış edilenlerden.
Sonra bir gölge bir el uzandı sağ omuzuma tam da bir ürperti seansında düştü aklıma.
uzanan elin sahibi sen o sun dedi okumuştum seni kör bir zindanda aylar boyunca.
Işte o an düştün aklıma senden sonra ne ben ben olabilmiş ne eskisi kadar kalem tutabilmisdim.
Işte tam da o an da düştün aklıma ne unutuyor ne savunuyordum kendimi bu sencillikde senden kalma.
olumsuz yönde kafamı cevirdim hangi tarafım olumlu kaldıysa dedim içten içe.
Bir şeyler lazımdı seni o saniye hemen unutmaliydim raks kasedin büyüsüne bırakmak istedim hatta
ve hatta bunun için kendimi paraliya bilirdim a
ma ustam izin vermedi yattığı yerden umut tohumlarını dizeleri ile serpmeye devam etti...kbb
Kayıt Tarihi : 21.10.2018 14:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!