Ayrılık Busesi Şiiri - Ünal Türkoğlu

Ünal Türkoğlu
206

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ayrılık Busesi

Martın yirmi ikisi
Günlerden cumartesi
Yani ayrılığın ertesi
Beklemek ne zordu
Buluşma saati 3’ü
Asil endamınla yolları süslerken
işte bu kadındı,
Uğruna ölünesi.

Gökyüzü masmavi.
Güneş, toprağa ilanı aşk.
Gelinciklerse süslenmiş.
Tabiat kararlı,
Yaşanacak bugün aşk.

Birde bize baktım.
Ellerin soğuk,
Gözlerinse uzakta.
Güneşin olmak istedim
ellerini ısıtabilmek için.
Gözün olmak istedim,
beni görebilmen için.

Yaşadığımız mevsim İlkbahar
Sen yaşatıyordun sonbahar
Şimdiye kadar olmalıydım
Ayağının dibine düşen kuru dal

Sevgim dur durak bilmiyor
Yorulsa da hep sana koşuyor
Vursan da yüreğine kelepçe
demir attım bu limanda.

İçimi yakan, ne zaman!
Ne, benden uzak olman
Senle, sensiz olabilmek yok mu?
Bilsem ki, sonu mutluluk...
Yüreğime attığın çiziklere
Aşkın bahşişi deyip,
Gülerdim kahkahayla.

Beklerken geçmeyen,
Senle akıp gidiveren,
Aşkımıza tek engel,
Belki de Zaman...!

Yine geldi, ayrılık vakti.
Zordu senden, sensizken bile ayrılmak
Vuslatı bir başka sensizliğe bırakarak
Ayrılırken bir buse,
Beklemeli miyim umutsuzca?

Ünal Türkoğlu
Kayıt Tarihi : 12.12.2009 15:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ünal Türkoğlu