kahırda dem tuttu bu engebeli yol
bir oturdu duygular bir kalktı ayağa
ağlama dedi toprak hüzünden buluta
eller çağırdı o an dudaklar biçare suskun
beden duaya uzandı
sanki duyan olmadı
bu ayrılığın ayini
doğa kabus irkildi
sesler sessizleşti
maviyi gökler tutmuş deniz siyah sakindi
kadın boynunu büktü erkek yere eğildi
bir rüzgar hüznü aldı üstlerine üfledi
yürekten geldi bir çatırtı yeniden
kadın gülümsedi erkek bakışlarında alevdi
yürüdüler derine düşündüler delice bir hızla:
-içinde açmak tüm kapıları
gündüz ortası
kuyruk takmak yıldızlara ve kaydırmak akılda
her birine bir dilek yapıştırmak papatyalardan
fal niyetine şarkılar tutmak
çoklu seçeneklerden kurtulmak
bir bakışta yüreği yarmak ve kafesten çıkmak
uçmak özgürlüğü takıp da kanadına
mutsuz olmamak umutla yer değişmek huzura
yerleşti dudaklara çarpık nahoş gülümseme
gözkapakları aralandı kirpik arası aşkın yakıcı okları
bu sevdaysa yaşanmalı
bedel öderken ayrılık bedenden kopan parçaları
aşk yüreğe aşk
aşk nakış incecik
sağlam aşk
ayrılık buluşmaları
yamamalı
Kayıt Tarihi : 3.7.2003 15:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Rıhtımda
Bir beyaz gemiydi ayıran onları
Kadın güvertedeydi, adam rıhtımda
Şimdi unuttum yüzünü kadının
Adamın gözleri aklımda
Kana bulanmış bıçaklar gibi
Uzun kirpikleri ıslaktı
Adam dertli, adam darmadağın
Dokunsalar ağlayacaktı
Adam bitkindi, adam seviyordu
Kalan kederdi, giden gemiyse
Taş olduğu içindir dedim
Rıhtım taşları erimediyse
Derken bir düdük öttü ansızın
Bembeyaz gemi gitgide ufaldı
Korkunç yalnızlığıyla başbaşa
Rıhtımda bir adam kaldı
Ümit Yaşar Oğuzcan
En içten sevgilerimle... (Melih)
Ayrılıklar zaten kavuşmadan güzelmiş derler...
TÜM YORUMLAR (10)