Kıyafetlerini rüzgara doldurmuş ağaçlar.
Havada ayrılık esiyor.
Göçmen kuşlar da gitti buralardan.
Bilinmedik bir şehre doğru akıp gidiyoruz.
Aklım en çok da çiçeğim de kaldı
Ben anlatırdım o dinlerdi
Benim için gerçekten bir o üzülürdü
Yirmi dört saate varmadan boynu bükülürdü;
Geri dönüp çağırsam kapıdan,
Balkondan atlayıp gelir mi ki benimle.
Ah bu da hayal kavuşmak gibi.
Gözlerim tıka basa hüzün.
Gökyüzü boşalsa da,
Hıçkırıklara boğulduğumu kimse anlamasa.
Havada ayrılık kokuyor.
Omuzlarımda hicran yükü.
Kendimi taşımayacak kadar güçsüzüm.
Kendime sığamayacak kadar daralıyor içim.
Bir ağaçta yuva bulsam.
Varlığımı hiç kimse fark etmese.
Yağmurla yıkanıp,
Güneşle ısınsam.
Babam gökyüzü,
Annem toprak olsa,
İkide bir atlasam kucaklarına.
Mevsimler kardeşlerim olsa
Ayrılık böyle öldürmezdi beni.
Kayıt Tarihi : 3.2.2015 00:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)