Ayrılık Bile Ceketini İlikliyor Önünde

Hakan Karali
51

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ayrılık Bile Ceketini İlikliyor Önünde

Ve sen öyle bir gidiyorsun ki
Ayrılık bile ceketini ilikliyor önünde!

...

Bir ‘veda'nın boşluğunu
Hiçbir eşyanın dolduramadığı bir evdeyim
Saksıda sulanmayı bekleyen otantik acılar
Hüzne boyalı duvar kağıtları
Sofrada bozkır usulü yalnızlıklar
Bana küskün
Kokun gider diye yıkanmayan çarşaflar
Yüzüme gülmüyor aynadaki aksim
Sarıldığımız resimlerle aram bozuk
Nutkum tutuk, gözlerim doluk, yatağım soğuk
Mutfakta kan damlıyor musluk
Şarkılar kemiriyor kulaklarımı
Üzerime devriliyor duvarlar
Bu eve bir daha uğrar mı mutluluk?

Kendini yalnızlığa vermez mi bu ev
Bir kilo rakıya gömmez mi kederini
Karışmaz mı bu haspa şehrin sokaklarına
Ki gelenin gideni arattığı bir kenttir burası
Aşkları tekinsiz...
Yürekleri tenha...
Görmedik mi, herkeste bi(ten) aşkı
Her ayrılıkta asıyorlardı aşkları
Yarağaçlarında...
Bu kirlenmişliğin ortasında sevmedik mi biz / delice
Güvenir mi bu ayrılıktan sonra bize
Aşk bir daha uğrar mı semtimize? *

Değdi mi yar?
Değdi mi gittiğine?
Dudakların, tenin, bedenin
Deydi mi dokundu mu gittiğine?
Başka gecelere karıştı mı gecelerin
Başka tenlere karıştı mı terin
Düşündükçe
Kapıya sıkışan parmak ucu gibi zonkluyor içim
Ne olur burada bitsin bu şiir
Susmazsam öleceğim! ! !

Not: Bu şiirde anlatılan tüm kişi, kurum ve acılar tamamen onsuzluk ürünüdür.

Aşk bir daha uğrar mı semtimize Engin Özkalender...?

Hakan Karali
Kayıt Tarihi : 28.8.2012 13:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hakan Karali