Puslu gölgelerde misin?
Gözlerim arar seni
Belki ısmarlama bir rüzgârla geri dönersin
Zakkumlarım papatyaya döndüğü gün
Belki, bir nota olursun martı türkülerinde
Sabah düşer,
İstanbul sana uyanır
İstanbul seni anlatır bana
Güneş doğar,
Sularda belirsiz ifaden kalır
Yansıman vurur denizlere
Yakamozlarda yüzün
Gözlerinde bir tutam gözyaşı
Belli, beni özlemişsin
Peki nerdesin?
Şişelerde bulamıyorum seni
Kederlerimde de yoksun
Galiba ben seni düşlerimde unutmuşum
Telli duvaklı düğünlerin
Davul zurnalara dargın olduğu
Yamacı dertli, yamacı sensiz bir dağ köyündeyim
Sokak aynı sokak, aynı köşe başı
Gözlerimde bir tutam gözyaşı
Zamansız gidişlere hazırlanıyor bedenim
Bu bir salıncak hikâyesi aslında
Sallanır durur boğazımda
Çobanın kavalını kıskanır
Melodiler gömüler toprağa
Yıldızlar oynaşır
Düşer saçlarına
Tarayasım gelir
Ellerim, ellerim düşer saçlarına
Alnına geceler bir buse kondurur
Bilirim utanırsın…
Ayrılığın sert bir iklim telaşıymış meğer
Karakalem resimlerdeki karamsarlık
Ayrılığın susmakmış,
Kesip atmış çığlıklarımı
Ayrılığın erkenciymiş
Bir saklambaç oyunuymuş meğer
Yüze kadar yumup otuza kadar saymakmış
Telli duvaklı düğünlerin
Davul zurnalara dargın olduğu
Yamacı dertli, yamacı sensiz bir dağ köyündeyim
Sokak aynı sokak, aynı köşe başı
Gözlerimde bir tutam gözyaşı
Avuçlarımda yıldızlar
Zamansız gidişlere hazırlanıyor bedenim
Kayıt Tarihi : 1.4.2006 01:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)