“İnsan geçte olsa anlıyor yolunda gitmeyen her şeyi
Unutmakla devleşirken günler boğuluyorum yataklarda
Kaç gece uyandım aradım kapalı telefonda sesini
Koca bir yokluk ve boşluk yankıladı duvarlar
Bağırdım içimden, ellerimi tut dedim
Dilimin ucunda birilerinin hikayesi
Savaşta hissettim kendimi karşındayken
Yenilmemek olmazdı madem öyle
Gezdiğimiz sokaklarda yürüdüm tek başıma
Ki ben kurban ederdim kendimi bir kirpiğine tek tel kaşına
Sokakların hiç biri artık çıkmıyor yanına
Ne umudum kaldı ne hayalim yarına
Bin kere devrildi Çınar ağacı, bin kere altında ezildim
Kulundum, kölen ve hatta elinde rezildim
Katran gibi olmuş yüreğim görsen şimdi
Kırk kere kovsan belki elli kere gelirdim
Ah ayrılık, Yaman ayrılık!
Yüzüme elalem gibi bakan ayrılık..
Kapıma köpek olup gitmeyen bir adım öteye,
Beni gecelerce zırlatan zalim ayrılık!
Mutlu musun şimdi yabancı sevdalarda?
Beni soracak olursan bir fatihan eksik mezarımda
Yirmi sayfa şiiri az buluyor insanlar
Ben nâzım değilim günlüğümde yalnız senin adın var
Öyle masum öyle şirindi bakışların
Bana her bakışınla içim alevlenirdi, eritirdim kara kışları
Şimdi yüzün kilometrelerce uzakta
Epeydir ne yolun rastladı nede gelebildin rüyama
Allah’la konuşmam yalnız senin içindi
Kendim için değil senin için istemiştim her şeyi
Beni çok sevsin bile demedim
Bu yüzden dualarım kabul olmadı, bırakıp gittin
Sen şimdi mis kokulu saçlarınla bir kere girdiğim yatağında
Bilmem hangi yorgun günün acısını çıkartıyorsun uykularından?
Sen şimdi minik bedeninle cennetin kapısı yatağında
Kimin hayalini kurarak unutuyorsun beni?”
Kayıt Tarihi : 2.12.2021 14:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!