Sensizliğin Ortasında
Kaç zaman oldu
Sesini duymuyorum,
Gülüşünü görmüyorum…
Önceden özlemle acı duyar,
Sevdan ile kavurulurdum.
Hayallerim
İdam sehpasında sallanırken
Ayak sesini duyar,
Canlanırdı yüreğim.
Beklerken senin gelişini
Gündüz, gece fark etmeden
Bin ülke kurup
Binbir kere tahta getirirdim seni.
Sensizliği yargılarken
Vakit hep mahzun kalırdı…
Şimdi farklı duygular.
Yüreğim sensiz.
Geçmem gereken buzdan bir köprünün
Tam ortasındayım.
Sisli, puslu, göz gözü görmeyen
Vicdan karası bir hava…
Adım adım ilerlerken
Rüzgarın uğultusu ile
Kulaklarımı yırtan sessizlik
Yerine,
Buz gibi sensizlik ile
Donuyorum…
Zaman geçtikçe
Her adımda hissettiğim
Çatırtılar ve tamiri imkânsız çatlaklarla
Feri sönmüş bir dünyada
Her gece
Bir uçurumdan yuvarlandım.
Düştüğüm yer: ıssızlık.
Yeşili, mavisi olmayan
Zifiri karanlık — cehennem…
Ayrılık
Aramızda gün ve geceden
Daha mı uzun?
Çok mu aralıklı mesafe?
Gelmek istedikten sonra
Hayallerime…
Fizan Çölü kaç adım ötede?
Yol gözler yüreğim.
Kokun burnumda tüter.
Ömür, namluda
Serseri bir kurşun olup
Sekip durur gönülden gönüle…
Aşk sabıkalı olur
Bin ömür mahpus zindanlarda.
Ya da faili meçhul
Yatar kimsesizler mezarlığında.
ADG-2009
Ali Dost GürgözKayıt Tarihi : 12.6.2016 01:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!