Sessiz çığlıklar çoktan sustu.
Çoktan alışıldı ihanete eylül ekmek.
Ve bir gün yeminleri unutup,
Bütün hicranı gökyüzüme boyuyorum.
Buğusu süzülüyor seher vakitlerinin hasreti gözlerime!
Yüreğim, günahının en masum bedeli aslında,
Ve ayrılık hediyem olsun nur-ı aynım,
Gözlerimde beslediklerim...
Sevmek seni;
Buğulu bir pencerenin ardından görmemek şehri,
Ve bir ceylanın dağ eteklerinde can verişi...
Senden sonra merhaba diyen sen'li sensizliğe hediyem olsun,
Başıma bela olan sabahların selamsız gidişi...
Şikayet etmeden,
Değmeden sesime sesin,
Şiirlere ağlamayı öğrettim...
Fütursuzca,
Ezberinde saklı cümleleri savuruşuna hediyem olsun,
Ayrılırken susmayı öğrenmek...
Ve bir gün hissettiğinde kirpiğinin uçlarında acıyı,
Çarptığında ezberindekileri duvarlara,
Körpe yüreğin söylesin şiirleri.
Dayansın kapına,
Bir mumun alevinde bekleyen ayaz!
Bu da sen giderken sitemim olsun körpe yüreğine...
Kayıt Tarihi : 23.4.2010 19:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yeşim Kara](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/23/ayrilik-1134.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!