Ayrılığın da tadı olmalı,
Erik gibi mesela...
Ruhumda kocaman bir coğrafya çizili
Kimliğimdeki coğrafyayla yazgısı aynı olan.
Susturmasaydın eğer yüreğimin dilini
Lal olmayacaktı aşkımın sözcükleri.
Kışta duraklasa da an'larım,
Ama hiç dibe vurmadı umutlarım.
İzbe bir karanlıktı kalbin,
Girdiğimde içeri
Odalarında kabuk bağlamış yaralar
Merhem olup aktım üzerlerine.
kalamadın ötekileştirdiğin kalbimde fazla
Ben de sakladım ayrılığı neyin içli sesine
Öğrendim ki düşler de yanarmış;
Ki onlar fırından yeni çıkmış
Ekmek kutsallığındaydı.
Sendeki dizeler bendeki dizelerle
Beklerken sarılmayı,
Girdi araya hep aynı nakarat
Şimdi dilimde tonlarca dize kaldı
Güneşe asılmayı bekleyen...
Tutuyorum oysaki kalbimi
Yoksa yatıracak kendini dikenli tellere.
En çok yalnızlık sevdi beni
Ben de taç yaptım ruhuma sensizliği
Geceleri ben şiire dökerken hüznümü,
Sen çanak tuttun ayrılığa.
Şimdi elimde bitkin bir yürek
Yorgun bir ruh,
Küçücük bir gövde
Susuz kalmış bir ten...
Ve sonra sustu yüzün...
Kayıt Tarihi : 10.4.2015 06:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!