Mesafeler, altüst olmadan
Meksefe henüz riyaya dolmadan
Uçkunun zirvedeyken, ismin dorukta!
Ayrılalım diyorum, ya sen ne dersin?
İflah molasına düştüm, ben köhne bir korulukta
Doksan dokuzu çekip hep, yüze varanda yoruldukta
Öldük, öldük dirildik! Baktık kaç yarenden soruldukta
Ölmeye razı gelmeyeceğiz, dost bahçesinde bollukta
Göremedik göreceğimizi, şu son Âri ırkta
Ayrılalım diyorum, ya sen ne dersin?
Pusulanın ibresi kıbleye durmuşken
Punda, arpa uykusuna yatmış bir kuşken
Pusatlar, andavallı zamanlarda unutulmuşken
Tamda, aramızda latife asalete kurulmuşken
Vurup, şeriatın kılıcını iki parmak arasına
Ayrılalım diyorum, ya sen ne dersin?
Alıp çemberimi ta ezele doğru
Düşmeliyim yollara, sırtım tez gele doğru
Yollar benim gibi, hep eğri büğrü
İfadeler kıvrılır hezele doğru
Ayrılalım diyorum ya artık.,
Bilmem, sen ne dersin!
...
04.06.2005
Mehmet Sani ÖzelKayıt Tarihi : 4.6.2007 16:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İflah molasına düştüm, ben köhne bir korulukta Doksan dokuzu çekip hep, yüze varanda yoruldukta Öldük, öldük dirildik! Baktık kaç yarenden soruldukta Ölmeye razı gelmeyeceğiz, dost bahçesinde bollukta Göremedik göreceğimizi, şu son Âri ırkta Ayrılalım diyorum, ya sen ne dersin?

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!