Köyden istasyona giden yol, eriyen karlarla diz boyu çamurdu.
İki mızrak boyu yükselen güneş, tarlaları hala örten
karların üzerinde pırıltılarla ve göz kamaştırarak yanıyor, fakat
yoldaki pis su birikintilerine vurunca donuk sarı bir renk alıp
boğuluyordu.
Kocaman ve altı çivili kunduralarını çıplak ayaklarına geçirmiş
beni koyup koyup gitme
ne olursun
durduğun yerde dur
kendini martılarla bir tutma
senin kanatların yok
düşersin yorulursun
Devamını Oku
ne olursun
durduğun yerde dur
kendini martılarla bir tutma
senin kanatların yok
düşersin yorulursun