dışarıda kar/ıştı gülün kanına
kıtanın her yerinden
kapımız açılır
sevişmeye
son tren geçtiğinde
rayların üzerindeki ellerimdi
dokunamayışım bu yüzden aynalara
sürgünlerin çöküntüsüydü
ilmik attığım umutlarda
alabalıklarını simledin içime
hüznüme nakış
tarihi dokuyorum
büyük kıtaların yalnızlıklarına
göremiyorum ya seni her sabah
sularının boşluğu etimde yara
I
ütopya değil
gerçeğin sularında
ıssız görünen adasınız
peçesini örtmüş
cennetin desenleriyle
kenti kalabalığıyla gören balkonda
yenemez mavi-hastalığını gemici
yetiştirdiği çiçeklerle sarılı dubasıyla
tararken uzaktaki denizi
uyku tutmazdı
geceleri buluşurduk ayazmada
yıkanan servilerdi ruhlarımız
dudağımızda kanayan eski bir rum şarkısı
şarap kadar buruk soğutulmuş ağzımızda
hayat yanımızdaydı
-Emre Gumusdogan'a-
biri yok kapkara gözleriyle
yelkenlileri toplayan çocuk
su bakışlı yarısı yitik çınarın gövdesi
ateşten sıyrılınca kar notasında ezgi hangimiz
gecemi yıkamayın!
yakamozla örtülü yatakta
rotasını değiştiren zaman
çarptı rüyama
uyandım
kesik yollardan
kan içerim ağrılarıma
her dönüşün kalibresi farklı
gerçeğin bir penceresinden
ütopyasız vuruluşun siren sesi
başkalarını uyandırırken
bir gonca serpilir
eteklerimin altında
kızıl çiy düşmüş dudaklarına
geçip giderken
gözlerin gözlerime
yosundan döşek serer ya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!