Bir çay içimlik ömrümüzden ..
Yalın ayak bu kaçış niye ?
Hani söz vermiştik yaşamaya..
Doğarken ağlasakta ..açılınca gözler,
Mutlulukta hüzünde karışmış birlikten
Dönüş yok ,çare yok ,hayat var senindir o
Maviliğe şahlanmış çocuklar
Kanatlarından esin uçurtmalar
Bülbüller gibi armoni ağlarlar
Kimsesiz bu hayat yalın dağlar
Yeşilliğe katlanmış çocuklar
Leyla gibi çöllerinde
Yandım seher yerinde
Süslenip ay deminde
Yalpalandı yelkeninde
Bülbüller pus demde
Dost dost diye bakındım
Bin türlüsüne takındım
Yandım Allahım yandım
Kaçacak delik aradım
Dost dost diye yandım
Yandım o tatlı dillerin
Ben seni tanımak için
Hep baktım için için
Melek gibi bir kalbin
Yandım o tatlı dillerin
Şu ömrümüz bize dokundu
Ben sana dokunamadım yar
Gözlerim yollarına baktı durdu
Sen onlara dönüp bakmadın yar
Gençliğimiz sararıp soyundu
Çocuklar düşüyor bir bir balkonlardan ,
Dizleri yara oturup bir güzelde ağlıyorlar,
Sonbahar gelmeden dökülüyor yapraklar,
Toprakta kurutuluyor çoğu can çekişerek ..
Aynur Durmuş
Sessizmi kaldın neyi çözersin
Gökyüzümdeki aya benzersin
Unutma sen her daim özelsin
Yaradanım sen nasılda güzelsin
Senden garısına yoktur sözüm
Yaralı bir kuş gibi
Kanadını kırmışlar,
Zemperi kış,beyaz karlarından,
Mor sümbüler dağıtmış.
Daldan dala konmuş ..
Kaç bahar sezmişsin ,
Pencerede gökyüzüne selam
Beyaz bir güvercin vesselam
Mavi gök beyaz incine edam
Yarim aç kanatlarını saram
Konunca Şakayik ay balam
Merhabar şiirlerime bakmaya ne dersiniz, buralar da yeniyim de yardımınıza biraz ihtiyacım var :)