Bayramlar gitti anne...Bir sonbahar yalnızlığında gittiler..Masum bir çocuk saflığında, terkedilmiş şehirlerin kimsesizliginde gittiler.Bir kenarda bırakılmış eski kitaplar gibiydiler.Buram buram ayrılık bıraktılar bize;el öpmelerin buruk kokusunu bıraktılar.. Gül tadında sabahlar yok artık; güvendigimiz dayandığımız dağlar yok.Avazı çıktığı kadar bağıran yalanlar var,dili tutulmuş hayatlar var.Yaprak dökümlerindeyiz..Ve dünya hâlen dönüyor..
Bayramlar gitti anne
Sessiz sedasız gittiler
Bir daha da gelmediler
Giderken gönlümüze hasret
Evimize gurbet
Ayrılık şarkısı çalarsa birgün
Sana şu kısacık şiirim kalsın
İçinde baharlar solarsa birgün
Kalbinde küçücük bir yerim kalsın
Sensiz de yaşanır desem ; nafile
Bu yerler,
Bu yüzler
Ve bu şehir..
Bana yabancı.
Sıcaklığı yok evlerin .
Ağaçların gölgesi hani?
Zamanlar geçiyor içimden
Eski zamanlar...
Biraz hüzün,
Biraz sitem
Bayramlar geçiyor yanıbaşımdan
Sessiz sedasız
Kanıyor sevdalarım zaman içre sahipsiz
Gecenin gözlerinde rüyalarım kanıyor.
Neden karanlık güneş, aynalar niye renksiz?
Niçin gökkuşağında hülyalarım kanıyor?
Sürüldüm yangınlara; yarınsız,avareyim
Seni kaybettim
Biliyorum artık.
Derin,
Kara,
Sevdalı;
Kara sevdalı bakışlarını kaybettim.
Bağrıma bastığımda senden gelen son taşı
Göklerin ağıdından birkaç damla gözyaşı
Düşerken toprağıma uyumak olsa ölüm.
Bir yer var özlediğim;
Kayıp zamanların avuçlarında.
Hâlâ bıraktığım gibi duran..
Unutulmuş esrarında masalların
Sürüklenirken yüreğim;
Dudaklarımda ıslaklığı çiseleyen yağmurun,
Yağmur,kanla karışık dökülüyor göklerden
Kıyamet bir çocuğun gözlerinde kopuyor
Toprak kucaklıyorken yarım kalan düşleri
Dudağında açmadan kuruyan gülüşleri
Buz tutmuş perçeminden yine toprak öpüyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!