Aynı Yürek Lekesi Şiiri - Yorumlar

Şükrü Erbaş
49

ŞİİR


462

TAKİPÇİ

Babam gelirdi ve akşam olurdu.
Bahçedeki akasya ağacı günboyu biriktirdiği kuşları
birer hayal topu olarak uzatırdı yatağımıza.

Siyah-beyaz bir fotoğraf gibi gelirdi babam.
Kamyonlar hep geceleri, hep uzaklara giderdi.
Ben o zamanlar bütün babaları susar sanırdım.

Tamamını Oku
  • Handan Ocak
    Handan Ocak 21.03.2024 - 07:12



    Babamdan yapılmış bir korkuydu dünya...


    Ey penceresi dışarıya açık, içeriye kapalı evler.

    Cevap Yaz
  • Berna Sarıkaya
    Berna Sarıkaya 02.07.2020 - 23:27

    Babam gelirdi ve akşam olurdu.

    Bahçedeki akasya ağacı günboyu biriktirdiği kuşları
    birer hayal topu olarak uzatırdı yatağımıza.

    Siyah-beyaz bir fotoğraf gibi gelirdi babam.

    Kamyonlar hep geceleri, hep uzaklara giderdi.

    Ben o zamanlar bütün babaları susar sanırdım.

    Yalnızca gaz lambasıyla konuşan bir diş gıcırtısıydı babam.

    Kapılar titreyerek açılır, titreyerek kapanırdı.

    Tanrıyı ve uzun konuşanları sevmezdi hiç.

    Babamdan yapılmış bir korkuydu dünya.

    Ben o zamanlar yalnızlığı gece sanırdım.

    Ne kadar susarsa o kadar terlerdi.

    Boncuk bocuk döktüğü ter, hep uzağından geçen kadınların
    içinde göveren gözleri miydi?

    Babam en çok kışa yakışırdı.

    Bütün oyunlarımız başkalarının evlerine bir güzellemeydi.

    Annem babamın günahları için bir namaz yumağı hâlâ.

    Ey penceresi dışarıya açık, içeriye kapalı evler…
    Babam neden yalnızca içince güzeldi.

    Şimdi beş ayrı evde aynı yürek lekesi
    süt kokularına yayılıp duruyor.

    Babam on altı yıldır ölüme saçmalığını anlatıyor…

    Şükrü Erbaş
    1999

    Cevap Yaz
  • Toygar Şair Aksoy
    Toygar Şair Aksoy 11.04.2020 - 23:58

    Merhaba . Şükrü Erbaş. Üstadım Satırlarına Yüreğine SAĞLIK iZNINIZ OLURSA sESLENDIRMEK iSTERİM..

    Cevap Yaz
  • Ahmet Kırmızı
    Ahmet Kırmızı 11.04.2020 - 22:12

    Şükrü ERBAŞ...

    Selahattin DEMİRTAŞ cezaevinde rahatsızlandıktan yedi gün sonra hastaneye gönderildi diye kendisine imzaladığı fotoğrafla protesto etmiş ve o benim oğlum, başkanım, yoldaşım falan filan inter milan makamında bir şeyler söylemişti. onun kılına zarar veremeyeceksiniz diye de örtülü bir tehdit ( kime ise artık ) savurmuştu. Şükrü ERBAŞ'tan aynı Selahattin DEMİRTAŞIN ve HDP Merkez Yürütme Kurulunun çağrısı üzerine 6-7 Ekim 2014'te çıkan olaylarda katledilen Yasin BÖRÜ, Ahmet DAKAK, Riyat güneş ve Hasan GÖKGÜZ ün cenazelerine bile yapılan işkencelerden tek cümle bile etmemişti. çünkü onlar onun çocukları değildi, yoldaşı değildi o yüzden de önemli değildiler.

    bu şiir ve yazarı da benim için beş para etmez pespaye duruşunun imgesini vicdan yoksunluğuna bağlıyorum .

    Cevap Yaz
  • Nazır Çiftçi
    Nazır Çiftçi 11.04.2020 - 21:45

    Toplumun yaraları olduğu kadar, bireylerinde birikmiş tasaları vardır.Bu şiirden ziyade bir hayattan kesit.. anlatımı da çok gerçek olabilir.Yazarın yaşantısı veya duyulan bir baba örneği.Konunun verdiği mesaj okuyucuyu gerçekten düşündürür.Evet. böyle bir baba ile yaşamak çok çok sıkıcı bir yaşam süresi.Yaşayanlara sabır dilerim. Yazarı da bu gerçeğinden dolayı tebrik ederim. selam olsun.

    Cevap Yaz
  • Berna Sarıkaya
    Berna Sarıkaya 11.04.2020 - 20:29

    ah babam
    korkuların atmacası

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi 11.04.2020 - 16:19

    Bazı şiirler düşündürür.
    Bu gibi durumlarda şairini tanımak, onun anlayışına ve çalışma dünyasına bakmak; mesleğinin ve ortamının ruh haline yansımasını anlamak gerekir.
    Sanıyorum bu şiirde de dikkate alınması gereken temel husus bu.
    Yaşadığı ortam, şartlar ve belki de sıkıntılar, şairin içinde bulunduğu ruh halini böylesi etkili ve farklı bir pencereden bakışıyla yansıtmasına sebep olmuş.
    Anadolu insanının getirdiği öyle bir kültür var ki...
    Ufacık bir misalle; ataerkil ailelerde oğul, babasının yanında kendi evladını kucağına alıp sevemez.
    Gelin, kayın babasının yanında sesli konuşamaz. Yemek sofrasına oturamaz ve hatta ayakta bekler.
    Kadına yakıştırılan o anlamsız, gereksiz, hatta diyeceğim ki, aşağılayıcı, fütursuz yakıştırmalar anlaşılır cinsten değil.
    Kız çocukları mı sesini çıkaracaklar, anneleri suskun kalırken?..
    .
    İşte böyle bir evin, anlayışın bir bakıma dışa yansıması.
    Sert baba.
    Korkulacak insan.
    'Dediğim dedik' havasındaki evin reisi.
    Yorgunluğun gölgesindeki ayaz baba.
    .
    Osman Akçay Bey, şiirin çıkınını açmış.
    Buyur etmişler şiir sofrasına.
    Ben de yorumu fazlasıyla beğendim.
    Saatleri ayırmak mı?
    Biraz da okuyanın zevkine, hayal gücüne bırakılmalı mı yoksa...
    Yorumunu esirgemeyen arkadaşlara, Özellikle Hasan Beye ve çok değer verdiğim Hümeyra Hanım öğretmenime teşekkürler.
    Hümeyra Hanımın Şükrü Erbaş'ı çok sevdiğini biliyorum.
    .
    "Seçici Kurul"a teşekkürler.

    Saygı ve selamlarımla.

    Cevap Yaz
  • Necip Zeybek
    Necip Zeybek 11.04.2020 - 13:53

    Güzel bir yorum olmuş sayın Akçay, aklınıza, ağzınıza sağlık.

    Şiir güzel mi ?Şiiri anladıktan sonra sesli olarak şiiri okuduğunuzda,şiirin tınını yakalayıp okuyabiliyor,yaşayıp hissettiklerinize, görüp düşündüklerinize, hayal edip iç çektiklerinize eser sizi taşıyabiliyorsa o eserin ayağı yere basmaktadır,şiirdeki duygular sizi sarmıştır. güzel bir eserdir. Benim sevdiğim nitelikte bir eser. Şiiri buraya taşıyan kurulu kutlarım.

    Cevap Yaz
  • Hümeyra Gün
    Hümeyra Gün 11.04.2020 - 11:32

    Oyy okurken, aklıma korkmuş çocuk gözlerini getiren , her seferinde yüreğimi acıtan şiir.
    Yine aynı duygularla okudum..Yine annenin çaresizliğini, dilsiz sanılan sabrını, sadece Allah'la bölüşen kadını,kapıları korkarak açan , ayakları ucunda yürüyen beş kardeşi yanı başımda buldum...

    *Babam gelirdi ve akşam olurdu.../ Siyah-beyaz bir fotoğraf gibi gelirdi babam / bir diş gıcırtısıydı babam / Babamdan yapılmış bir korkuydu dünya.../Babam en çok kışa yakışırdı.________

    *Bütün oyunlarımız başkalarının evlerine bir güzellemeydi..._______

    Bunları okuyorum , çocukların mutsuzluğu canımı yakıyot-r.. Baba gideli onaltı yıl olmuş halen yüreklerindeki leke silinmemiş...

    Babaya bakıyorum sanırım uzun yol şoförü, yorgun , suskun , biraz da kaçırdığı hayata eyvah ediyor, öfkesi eve yansıyor...

    Ne diyeyim tanıdık geldi bana... Beş evden ikisinde olanlar. Tabii şiirin geçtiği zamanları da göz ardı etmeden...

    Bu şiir bu kadar. Erbaş 'ın 1999 çıkarmış olduğu Cam ile Taş kitabından...


    Bir kez daha okumak güzeldi...Teşekkür ediyorum güne düşen şiiri.

    Değerli Şair Şükrü Erbaş'a sağlıklı ömürler diliyorum...

    Saygılarımla...


    />



    Cevap Yaz
  • Yavuz Ergun
    Yavuz Ergun 11.04.2020 - 03:23

    Arkadaşım ERBAŞ;YELKENLİ GÜNLERİN KAVGALARI DE BİRLİKTEYDİK.YILLAR ACILARLA DOLUDUR.SONRA ACILAR VE YAŞAM KAVGALARI AYIRDI BİZLER.OLSUN ŞİİRLERLE ANLATIK BİZ YAŞADIKLARIMIZI.HOŞÇA KAL ARKADAŞIM.GELDİK GİDİYORUZ İŞTE.HOŞÇA KAL...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta