Aynı YERDE Takılır KALIR ZAMAN! ... DE ...

Sema Zincir Kanmış
163

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Aynı YERDE Takılır KALIR ZAMAN! ... DENEME III

/ Sesler karışır karanlığa, renkler karışır günün ilk ışıklarına, haklı olmanın gururu karıştı gözyaşlarıma...Bilmem becerebiliyor muyum seni gerçekten anlamaya? Dondurmak isterdim zamanı elimde olsa!

Pusu kurmuş özlemler, sesler, soluklar karışır karanlığa, renkler karışır günün ilk ışıklarına...sindirebilmek erdemdir yenilgiyi... Haklı olmanın gururu karıştı gözyaşlarıma...

**
Acı yumağına gömüp içimi uzaklaşmak istedim sensizliğe....Duvarlara çarpıp dağıldı yalnızlığım! Her şeyi yok saymak istedim...

Yüreğim alevden
Gözlerim okyanustan,
Tenimin sıcaklığı güneşten kavrulmakta...

**
Başedemediğimde aklımı kaçırmaktan korkmak, vazgeçmek ya da tüm benliğimden Hayalinden sessizce uzaklaşmak! Sevmek ağır geliyor bazen insana, küçücük yürek taşıyamıyor yalnızlığı...Rüzgarın kanatlarına takıldım sonra..esintisinde kımıldar gibiydi yelkenlerim...

Yine bir yel esintisinde
Yine başka denizlerde
Kelimeleri buldum parçaladım
İçimde yaşadım tümceleri...

/Bıraksam kendimi ağlayacağım, gizli bahçeme gireceğim yalnızlığıma..
yiten ne, tükenen ne, umudumu daha kaç kez, kaç gecelerce binlerce renge boyayacağım? Halkalar oluşturacağım mavi sularda.... sense, geceler akıttın çaresiz yüreğime, yalnız ve karanlık gecelerde... Bir kaç sönmüş yıldız düşürdün yüreklerimize..oysa tüm gemilerim de beyazdı benim...Bir deli dalga götürdü seni çok uzaklara... /

vurdukça sahile
yitirmişim...
bir çakıltaşı misali fırlatılmışım,
düş kurmanın ırmağında...
adını unutmuşum yalnızlığımda!

**

/Kara trendeyim yine.. Gidiyorum arkama bakmadan, yorgun yüreğime ve yaşananlara inat.. Katar katar, kağnılar gibi… her tıkırtısında senden ve kentinden uzaklaşıyorum adım adım..

Biraz önce tıkırtılar dindi.. Yeni yürekler, yeni insanlar yüklüyor kendine vagonlar… Eskilerini ise, senin olmadığın bu kentin sessizliğine bırakarak… /

Deniz çok gerilerde kaldı şimdi bizimle birlikte yolculuk etmiyor o sonsuz mavilik..
Seni anımsamak için maviye bakmak yetiyor bana... yani gökyüzüne bakıp soluklanmak…

**

Sen hep mavide kalacaksın
Aydınlığı bittiğinde yeryüzünün
Ve karardığında gökyüzü..

Seni görmek istediğimde kocaman alev alev bir ateş yakacağım karanlığa inat..orada olacaksın yine ateşin mavisinde ve gökyüzünde, tüm yıldızların göz kırpışında...seni hiç unutmayacağım demek ki! Karanlıkta ve aydınlıkta…

/Söğüt ağacı da senin gibi hınzırlık yapmada. Omuzlarındaki sıcak çukura düşmek mutluluğu öyle sardı ki benliğimi, içimi öyle işgal etti ki terli coğrafyan.. /

**

/Her zaman büyüttüğüm ve içimi kanatan haykırmayı bekletmek sabrını gösteremiyorum bu kez kendime… /

Çocuk gözlerin geliyor gözlerimin önüne. Yüzümü kaldırsam yüzünden nerede olduğumu görecektim, insanların ne yaptığı bilecektim, başımı kaldırmak ihanet olacaktı belki de…

Omuzlarındaki sıcaklığa ve mavide sonsuzluğa yol gösterişini...Sen böylece rehberim olup her zaman yol gösterecektin kara trenden her baktığımda gökyüzüne…

**

Sis bulutundan
İnen bir perde gibi
Ağır ağır
Durdurarak zamanı....
Sevdanın saz sema-i si titrer
Yorgun gönlümde
Adı kalır,
Knidos’daki ayak izlerinde..
Deler de geçer yürekleri...
Bir fırtınanın dingin sessizliğinde..
Zamanın ötesinde bir yerlerde!

/Yaşamak da yanılgı değil mi zaten? Günler geçer...Geceler yarım kalır..Aynı Yerde Takılır Kalır Zaman! .. /

07 Ağus.2010

Sema Zincir Kanmış
Kayıt Tarihi : 7.8.2010 17:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhammet Yalçın
    Muhammet Yalçın

    denemeyi okuduktan sonra zamanın derinliklerinde gezintiye çıkan beni bilmem hangi takıttı geri döndürdü..
    yazan kalemi kutlarım ...
    saygı ve sevgilerimle

    Cevap Yaz
  • İbrahim Mutlu
    İbrahim Mutlu

    Hani derler ya... Bozuk saat günde iki defa gerçek zamanı gösterirmiş... İnsanoğlunun geçtiği zaman tüneli de öyle... İki defa... Biri karanlık an... Diğeri aydınlık... Biri mutluluk zamanı... Diğeri acı veren an... Biri kavuşma... Diğeri ayrılık anı... Biri mutluluk göz yaşı... Diğeri keder yaşının döküldüğ an... İşte bu iki anı yaşıyoruz günün bilmem hangi anında...

    Harika ve akıcı bir o kadar da duygu yüklüydü... Tebrikler... Sevgiyle kalın...

    Cevap Yaz
  • Canan İşdaş
    Canan İşdaş

    tebrikler....sevgiyle kalın....

    Cevap Yaz
  • Canan Ereren
    Canan Ereren

    Ellerinize sağlık sevgili arkadaşım kaleminiz daim olsun.Sonsuz sevgimle..

    Cevap Yaz
  • Mustafa Yılmaz
    Mustafa Yılmaz

    Özlemlerin ardındaki pusuyu düşündüm... Dar zamanlara ulaşmış hayatımın yokluklarını içine alan kurguların sahiplerini bildiğimiz halde sesimizin saygın aşka dair olasıyla kısıldığını düşündüm... Unutulması gereken yoklukların kınından çıkmış gibi savrularak beynimize saplanan ucunu düşündüm... Aşkın kuralındaki saygınlığı yüreğime bastırarak ah sesine muhtaç dar zamanları düşündüm... Sesi çıkmayan bir ben zavallının sahipsizliğindeki yalnızlığı düşündüm... Ve sen geldin akıma... Yüreğimi bir sen ismine yapıştırdığım acılarımı düşündüm... Kayboluşların zaman içinde eriyerek dağıldığı bedenime bir merhaba sesine hasret bir ben yalnızlığımı düşündüm ki artık ağlamalarım yalnızlaşmamdaki beni dara atan etkenleri düşündüm... Ardında bir sen ki mor damarlarımdan akan kanımın hızındaki koyulaşmanın ardındaki zavallı ben çaresizliğimi düşündüğümde ise, nefretin peşinden koşamayan zavallı ben akıma geldi... Sessiz huzursuz ve sadece şaşkın bakışların ardındaki imkânsız aşkları düşündüm... Sen geldin akıma bu yoksunluğumda... Bu yürek senin için çarpıyor, içinde sen olmayan yürek bana ait değil diyen bir beni düşündüm... Çaresiz bakışlarım atılınca kulvarların kesme taşlı dar yollarına sığamayan bir ben öksüzü düşündüm... Nerelerden nerelere geldi bu hayat senin peşinden ki hâlâ yoksun bir yürek çarpması ile dar nefeslerde... Aşkın kuralı var dediler… Uydum, uymak içinde yollara serdim kanımı… Bakındım şaşkın bakışlarla uzaklara seni gördüm oralarda bir bana bakamayan, yüzü aşağı düşmüş, gurur vurmuş çehresine, riyanın okları sırtında ve kimsesizliğimde vuruşlar deneyen bir sen çıktın karşıma… Şişeler çarem değildi… Yudumlar açlığımı doyurmazdı, unutkanlıklar beni benden alırdı ve kimsesizleşmem bana bir şey veremezdi… Ve yıldım topraktan alırcasına gücümü denedim ki serildim… Aşka güç denenmez derken, bir kez daha güçsüz kalarak çöktüm tekrar diz üstü… Yumruklarım toprağın hamurumsu zeminine gömülerek yumrukladım toprağı… Bana bunu yapamazsın, bunu ben hak etmedim diyerek yorgun düşlerin peşine takılarak yığıldım tekrar… Ben seni sevmedim demedim sana hiç… Ben seni sevdim de demedim… Ben seni hep çok sevdim bir benden de çok çok sevdim derken artık nefesimin son gücündeydim… Gözlerim kararıyor… Bakışlarım sorarcasına arıyor seni… Nerdesin düşlerimdeki sevgili nerdesin… Bari bir sesin olsa bu yabanıl ovada… Mustafa Yılmaz ant+10

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (25)

Sema Zincir Kanmış