/ Sesler karışır karanlığa, renkler karışır günün ilk ışıklarına, haklı olmanın gururu karıştı gözyaşlarıma...Bilmem becerebiliyor muyum seni gerçekten anlamaya? Dondurmak isterdim zamanı elimde olsa!
Pusu kurmuş özlemler, sesler, soluklar karışır karanlığa, renkler karışır günün ilk ışıklarına...sindirebilmek erdemdir yenilgiyi... Haklı olmanın gururu karıştı gözyaşlarıma...
**
Acı yumağına gömüp içimi uzaklaşmak istedim sensizliğe....Duvarlara çarpıp dağıldı yalnızlığım! Her şeyi yok saymak istedim...
Yüreğim alevden
Gözlerim okyanustan,
Tenimin sıcaklığı güneşten kavrulmakta...
**
Başedemediğimde aklımı kaçırmaktan korkmak, vazgeçmek ya da tüm benliğimden Hayalinden sessizce uzaklaşmak! Sevmek ağır geliyor bazen insana, küçücük yürek taşıyamıyor yalnızlığı...Rüzgarın kanatlarına takıldım sonra..esintisinde kımıldar gibiydi yelkenlerim...
Yine bir yel esintisinde
Yine başka denizlerde
Kelimeleri buldum parçaladım
İçimde yaşadım tümceleri...
/Bıraksam kendimi ağlayacağım, gizli bahçeme gireceğim yalnızlığıma..
yiten ne, tükenen ne, umudumu daha kaç kez, kaç gecelerce binlerce renge boyayacağım? Halkalar oluşturacağım mavi sularda.... sense, geceler akıttın çaresiz yüreğime, yalnız ve karanlık gecelerde... Bir kaç sönmüş yıldız düşürdün yüreklerimize..oysa tüm gemilerim de beyazdı benim...Bir deli dalga götürdü seni çok uzaklara... /
vurdukça sahile
yitirmişim...
bir çakıltaşı misali fırlatılmışım,
düş kurmanın ırmağında...
adını unutmuşum yalnızlığımda!
**
/Kara trendeyim yine.. Gidiyorum arkama bakmadan, yorgun yüreğime ve yaşananlara inat.. Katar katar, kağnılar gibi… her tıkırtısında senden ve kentinden uzaklaşıyorum adım adım..
Biraz önce tıkırtılar dindi.. Yeni yürekler, yeni insanlar yüklüyor kendine vagonlar… Eskilerini ise, senin olmadığın bu kentin sessizliğine bırakarak… /
Deniz çok gerilerde kaldı şimdi bizimle birlikte yolculuk etmiyor o sonsuz mavilik..
Seni anımsamak için maviye bakmak yetiyor bana... yani gökyüzüne bakıp soluklanmak…
**
Sen hep mavide kalacaksın
Aydınlığı bittiğinde yeryüzünün
Ve karardığında gökyüzü..
Seni görmek istediğimde kocaman alev alev bir ateş yakacağım karanlığa inat..orada olacaksın yine ateşin mavisinde ve gökyüzünde, tüm yıldızların göz kırpışında...seni hiç unutmayacağım demek ki! Karanlıkta ve aydınlıkta…
/Söğüt ağacı da senin gibi hınzırlık yapmada. Omuzlarındaki sıcak çukura düşmek mutluluğu öyle sardı ki benliğimi, içimi öyle işgal etti ki terli coğrafyan.. /
**
/Her zaman büyüttüğüm ve içimi kanatan haykırmayı bekletmek sabrını gösteremiyorum bu kez kendime… /
Çocuk gözlerin geliyor gözlerimin önüne. Yüzümü kaldırsam yüzünden nerede olduğumu görecektim, insanların ne yaptığı bilecektim, başımı kaldırmak ihanet olacaktı belki de…
Omuzlarındaki sıcaklığa ve mavide sonsuzluğa yol gösterişini...Sen böylece rehberim olup her zaman yol gösterecektin kara trenden her baktığımda gökyüzüne…
**
Sis bulutundan
İnen bir perde gibi
Ağır ağır
Durdurarak zamanı....
Sevdanın saz sema-i si titrer
Yorgun gönlümde
Adı kalır,
Knidos’daki ayak izlerinde..
Deler de geçer yürekleri...
Bir fırtınanın dingin sessizliğinde..
Zamanın ötesinde bir yerlerde!
/Yaşamak da yanılgı değil mi zaten? Günler geçer...Geceler yarım kalır..Aynı Yerde Takılır Kalır Zaman! .. /
07 Ağus.2010
Sema Zincir KanmışKayıt Tarihi : 7.8.2010 17:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yazan kalemi kutlarım ...
saygı ve sevgilerimle
Harika ve akıcı bir o kadar da duygu yüklüydü... Tebrikler... Sevgiyle kalın...
TÜM YORUMLAR (25)