bir kadın
düştü gözlerimden
yaralandım yalan sözlerinden
bir kadın
yürüyen sokaklarda ve caddelerde
yağmurun kokusu ıslak teninde
sevdası aramak bulunmayanı
kavgası bahtıyla bulduğunda
bir kadın
her kadından farklı kadın
bir kadın
her kadın farklı kadın
bir kadın bekler kocasını
o kadın
.............yakmış sobasını
kavgası yanmayan kömürle
dolargaza inat
..........................deler onu süngüyle
sevdası ıspanaktaki tuz
tüm derdi tenceresiyle
bir kadın
her kadından farklı kadın
bir kadın
her kadın farklı kadın
gece vakti ıslaktı saçları
usulca taradım
düşlerimde tanıdığım bu kadın
yağmurlara uzatıp yıkadım
her kadın gibi bu kadın
her kadından farklı kadın
Kayıt Tarihi : 16.1.2007 12:05:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Aynı Kadın” şiiri ile “Günün Şairi” seçilen Sayın Recep Subaşı’yı gönülden kutluyorum.
Hep kadında aradık, yanlışlıkları, olumsuzlukları, çoğu zaman da hayâsızlıkları.
Sanki kadın, Şeytan’ın sağ koluymuş gibi aşağıladık. Şeytan’a uyanı hiç düşünmedik. Şeytan gibi gören gözü doğalmış gibi karşıladık. Bakanda hata yokmuş gibi davrandık.
Alıcısı olmasaydı şeytanın, şeytanlığı kim yapardı?
Bir kadını gözden düşürmek, onu yalnız başına sokaklara salmak, maddi imkânsızlıklarla baş başa bırakmak aslında erkeğe yaraşır bir tutum olmamalı.
Mademki sadece “kadın” veya affınıza sığınarak söylemek gerekirse “müennes, yani dişi” gözüyle bakınca erkek, erkekliğini mi ispat etmiş oluyor?
Bir kadın istemediği biriyle baş-göz edilince, zorla birilerin kucağına itilerek “karılık” yapması istenince, erkeklerin veya büyüklerinin başı göğe mi eriyor?
Kadının sevmeye hakkı yok mu?
Kadının bahtı saydığı sevdasını aramaya hakkı yok mu?
Her kadın, faklı bir kadın.
Kimi ana, kimi bacı, kimi abla, kimi maşuk, kimi şair, kimi abide, kimi âlim, kimi ermiş, kimi aşüfte…
Tıpkı erkek gibi…
Kadın tenceresini de düşünür, penceresini de…
Kaynamayan tencerede aş olur mu?
Kaynamayan, ısınmayan yürekte sevda olur mu?
Kaynamayan kanda sıcaklık, aşk olur mu?
Kaynamayan kadında kadınlık olur mu?
Tatsız tuzsuz yemek yenir mi?
“Gönülsüz yapılan iş, ya karın ağrıtır, ya baş!..” deriz de hak vermeyi aklımızdan geçirmeyiz.
Sonra da kadın milleti değil mi(!) deriz…
Diyen kim?
Kadının eşdeğerinde biri.
Yani erkek(!).
Düşlenen, rüyalarda görülen de kadın.
Gören, çok doğal olarak öncelikle erkek.
Kadını kadın gibi gören, görmek isteyen, gösteren gecelere şükür.
Kadına, kadınlığından memnun olacağı duyguları yaşayan ve yaşatan düşlerle avunmak.
Kirlenmekse maksat, kirlenenler vardır.
Biri kirlenirken diğeri kirletir.
Temizlenmekse maksat, kirlenenler temizlenir.
Her kadının birlikte kirlendiği erkekle birlikte temizlenmesi gibi…
Erkeği erkek yapan kadın, kadını da kadın yapan erkektir.
Kadına insanlığını unutturan erkek, erkek değil köpektir.
*
Sürç-i lisanımız affola.
Sevgi ve saygıyla…
Hikmet Çiftçi
08 Aralık 2014
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
TÜM YORUMLAR (10)