Uzun umutlara bıraktık artık
kısa nefesle gidilecek yol mu kaldı?
Mesafeler birleşme ihtimalini kaalde tutmaz
iki yakada biz, okyanuslar ötesi
kıtalar gibi arzın karanlıklarına bağlandık!
Geceden, daha yakın olamadık birbirimize.
Bu hikayeden geyik, masaldan avcı.
Bu kağıtlara israf bir ağacın gövdesinde
derin bir bıçak yarası gibi saklıdır!
Bizim yakınlığımız bir kabuğun endişesi kadar olalı
yazılmakla kalmış uzun bir hedere,
masif bir kadere küf tutmak.
Talihimiz pruvada saplı bir çivi olmalı!
Söylencelerdeyiz aklım, tuzlu sularda yalınarak
oksitli bir ızdırap tutkun bize
tuzlu fasıllar gibi geçer ne olduğumuzu.
Ne olduğumuz kimin umurunda!
Hiç kimsenin, hiç...
Yağmur faydasız yağar makamında
yorulmaktan düşer canı sıkılınca bulutların.
Yeşile döker kendini toprağın ince kabuğundan
bir ter gibi süzülür bu aşk,
kalır mı göklerde?
Bu uzun araların kısa yolu da varmış,
sırılsıklam olunca;
kendinde ki haksızlığı görüyor insan.
Yolların ahlaksız,
kaderin düzenbaz olduğunu!
Bu yüzden; görme ihtimalini hiçe saymalı mı?
Yine biz her zaman olduğu gibi
susalım, apışıp kalalım!
Bu kös halimizi abartmaya gerek yok.
Yeni bir hikaye bize dokunur
biz, eskisinden yol alalım.
Kayıt Tarihi : 10.8.2015 22:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yeni bir hikaye bize dokunur
biz, eskisinden yol alalım...şiire tam anlamıyla yıldırım gibi inen bir final...evet sayınArslan kutluyorum bu muhteşem çalışmanızı...++10...ant..saygıalrımla..
TÜM YORUMLAR (8)