“Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dide-i ekvan olan âdemsin sen”(Şeyh Galip)
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
dağlar taşlar taşıyamadı ufacık bir yüreğin taşıdığını
rüzgarlar erişemedi kanatsız hayallerinin hızına
bir kelebek misali ördü barışın çelikten kozasını
sevgiye bandığı devrik cümlelerle açtı nice gönül kapılarını
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
onun körpe kalbine sığdı evrene sığmayan derin mânâ
aynaların yansıtamadığını o aksettirdi ruhunun sırlı camlarından
canfeza bir’in içinde binleri sakladı, mahzun kalbinin kuytularında...
sade bir renge sığdırdı yağmur sonrası gökkuşağının yedi rengini
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
bütün karanlıklar kaybolur yüzünün aydınlığında
öznesidir hayatın, elif gibi dik ve mağrur duruşunda gizli sırlar...
savaşların öfke sağanağında gülümser ufuklardan barışın gül sureti
farklı düşüncelerin ahengi rakseder idraklerin şahikasında
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
dipdiri ruhların aydınlığında etkisini yitirir karanlıklar
ariflerin nefesinde arınır öfke ve nefretin bulaştığı sevdalar
önümüzde bir deniz feneri olur söz ve gönül mülkünün sultanları
hacıbektaşlar, yunus emreler, kaygusuzlar, pir sultan abdallar...
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
gönül çağlayanları coşar ruhunun dimdik yamaçlarından
güneşle yıkanır, ilimle durulanır, sevgiyle kurulanır o gül bedeni
yaşatarak yaşar, çoğalır paylaştıkça, tevazuyla büyür ruhunun kanatları
evrildiği her cenahta, ruhun kıblesidir dinmeyen yürek atışları
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
hissin girdabında sürüklenir, aklın çobanlığında güdülür
tüme varım uğrunda yol eder deryaları, sevginin gizemli diliyle
hacıbektaş olur, karanlıklara ışık tutan el olur, el üstünde...
arşa yükselmek için toprak eder gönlünü pirlerin dergahında
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
kerbela'da zamana şerh düşüren, ölümle ölümsüzleşen...
gür sesiyle, suskunluğun kalbine söz hançerini saplayandır o...
bir'den bine, binden bir'e giden o ince çizgide istikamet bulan
nesimi misali postunu sırtında taşıyandır yalın ayak...
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
odur pir sultan'ın nefesleriyle barışı ve dostluğu soluyan
esarete direnişin simgesidir şeyh bedrettin misali...
yedi ulu ozan'ın dilinde sükuta kafa tutan semahtır insan...
gölgesinden geride duran, harfleri dost edinendir şafaklarda
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
gönül bahçesinde gül kokulu düşünceler filizlenir hazreti insanın
kasırgalar kopar ruhunun derinliklerinde, fırtınalar dinmez
yusuf gibi, kör bir kuyuda nübüvvent pınarlarından giderir susuzluğunu
canların hazin ve mağrur öyküsüdür tarihe düşürülen ateşin satırlar...
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
bilgeleri, dedeleri, gönül yarenleri, uluları vardır anadolu'nun
“gel, ne olursan ol yine gel! ” diyecek kadar engin gönüllüleri
“eline, beline, diline sahip ol” diyen hacıbektaş velileri vardır
odunun bile eğrisini dergaha layık görmeyen koca yunusları...
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
aşkın ateşini gönüllerde çıra misali tutuşturan karacaoğlanlar bizimdir
bizimdir heybetli sesiyle dağları inleten köroğlular, dadaloğlular...
bu toprağın kökünde(n) dir uzakları yakın kılan âşık mahzunîler...
anadolu'nun bire bin veren başağıdır harmanlarda dövdüklerimiz...
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
gökkubbenin altında bir nehir misali akar zaman ve insan seli...
insan ki paylaştıkça ve paylaşıldıkça çoğalandır; sevinciyle, yasıyla...
çıplak söze muhabbet elbisesi giydirip onu allayıp pullayandır o...
sevgidir en büyük sermayesi, varlığı gönül aynasında aksettiren insanın
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
nice kadim medeniyetler filizlenmiş insanın gönül tarlasında
umuttur âdem'in yarım kalan yanlarını tamamlayan yitik hazine...
ruhunu çekip alınca, bir mumyanın sessizliğidir geriye kalan...
kılıçtan keskindir sarf ettiği her bir sözcük balyozla örs arasında...
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
hallac-ı mansur'un teslimiyetidir, hakk'la halk arasında sağlam köprüler kuran
“incinsen de incitme” diyen hacıbektaş'ın bakışıdır dünyayı gülistana çeviren
mürekkebi kandan kalemlerle ruhumuza kazınmış bu yetim sevda...
ateş denizlerine sevdalı, mumdan ırmaklar gibiyiz evrenin altında...
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
işçidir, çiftçidir, köylüdür; çocuktur, kızdır, oğlandır; anlam katandır hayata
onun gönül aynasından akseder varlığın gizemi, gizemin varlığı...
haksızlığın, bencilliğin, yalanın, riyanın kaşısında durdukça bilenir
aklın ve kalbin memesinden beslendikçe büyür, koca bir kitap olur okunası...
okunacak en büyük kitaptı(r) insan…
madımaklarda yakılsa da kor ateşlerde; dik durur, diri durur, iri durur
sabrı denenir çekiçle örs arasında, körelen umutları filizlenir çoraklarda
yakılsa da gül bedenler, yok olmaz çağa söylenen isyan türküleri...
düşünceler kök salar derinlere, ruhu sarar bir sarmaşık misali...
Kayıt Tarihi : 26.10.2016 18:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nihat Malkoç](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/10/26/aynanin-ardindaki-sirlar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!